Kerime

Kerime'nin oldukça ilginç bir hikâyesi var fakat kitap içerisinde bir süre sadece Kerime okurken bir süre sadece "Türkçe ezan" kanunu ve etkilerini okuyoruz. İki konu yazar tarafından bir türlü bütün haline getirilememiş, ne Kerime tam olarak anlatılabilmiş, ne bu kanunun etkileri hikâye edilebilmiş. Sanki kitap iki ayrı kitabın birleştirilme başarısızlığı. Kerime'nin öyküsü de bu başarsızlık arasında yokolmuş, silikleşmiş.

Kitapta Kerime'nin hikayesiyle ezanın Türkçe okunması arasındaki bağlantıyı çözemedim. Kerime'nin babasının hayat görüşünü yansıtmak için belki bahsedilebilir. Ancak kitaptaki hikaye çok farklı bir yere gitmişken birden tekrar ezanın Türkçe okunması ile ilgili gelişmelere yer verilmesi akışı bozmuş. Kerime'nin başına gelmeyen kalmamış. Yaprak Dökümüne yakın bir olay kurgusu var. Hele ki sonu tam bir hayal kırıklığı. Beğenmedim.