Hasan Ali Toptaş'ın kendi geçmişinden, çocukluğundan, doğup büyüdüğü kasabadan beslenerek yazdığı bu romanda müthiş bir dil işçiliği var.Oldukça sıradan konuları öyle güzel betimlemelerle anlatıyor ki her cümlede kendinizi o kasabada buluyorsunuz.Bakın demedi demeyin bu adam bir gün Nobel edebiyat ödülü alırsa hiç şaşırmam.
Kitap keşkelerin kitabı.Gerçekten de yitirilmiş hayallerin kitabı.
İçinde, bir film gibi belirgin manzaralar, sesler ve yüzler barındıran, karakterlerce gizli bölümlere ayrılmış; diline, işleyişine hayran bırakan bir roman.