Kara Buz (Harry Bosch, #2)

En Son Değerlendirmeler

6 puan

Aynı beni anlatıyor :(

Şaka şaka. Michael Connelly' nin Bosch serisinden okuduğum her kitap beni fazlasıyla heyecanlandırıyor ve mutlu ediyor. Hatta o kadar mutlu oluyorum ki dayanamayıp instagramda paylaşıyorum. Boru değil bu mutluluk sonuçta. Başkalarına gösteremedikten sonra mutlu olmanın nesi mutluluk ki değil mi gençler? Neyse...
Michael Connelly' nin Harry Bosch serisinden herhangi bir kitabı sevmemde Connelly' nin o kitapta ne yazdığı, nasıl yazdığı pek önemli değil benim için. Çünkü daha önce de başka bir Harry Bosch serisinin altında belirttiğim üzere bne bu serinin kitaplarını bir polisiye romandan ziyade Harry Bosch' un biyografisini okur gibi okuyorum. Sizde aynı etkiyi yaratmayabilir o yüzden beklentinizi büyütmeyin boşuna. Harry Bosch benim fazlasıyla öykündüğüm hatta baya baya kıskandığım bir adam. Dolayısıyla o bana benziyor, yazar aynı beni anlatmış demiyorum demem de; ben ona benzemek istiyorum. Caz seven, saksafon sesini dünyanın en iyi sesi olarak tanımlayan, iyi biradan anlayan, bir polisiye roman karakterine kıyasla fazlaca derinliği olan bir karakter Bosch, bir kaybeden, bir tutunamayan; ama sistem safralarından olmayı reddeden, sistemin dışında kalabilen bir adam. Bana sorarsanız Bosch çok sağlam bir varoluşçu aslında. Hayvanları da seviyor, e daha ne olsun...
Bir otel odasında cesedi bulunan bir polisle başlıyor kitabımız. Ölen polis Bosch' un eski bir tanıdığı. Olay intihar diyorlar, Bosch değil diyor. Lan sen karışma diyorlar, ama bizimki durur mu? Gidere gider atara atar yaparak dalıyor olayın içerisine. Ta Meksikalara kadar uzanıyor bizimkisi sonunda. Olay derin çünkü beyler, öyle intihar filan yok yani olayda. Uyuşturucu kaçakçılığı var, karteller var, polis de işin içerisinde hatta. Her neyse işte ve Bosch intihar denilen cinayeti araştırırken bir anda kendisini mafyanın hedefi olarak buluyor...

geri ileri