Dönüşüm

En Son Değerlendirmeler

8 puan

Bana göre bu kitabın tek kelimelik açıklaması: Kapitalizm.

Profil Resmi
9 puan

tek kelimeyle müthiş..sürden ayrılan insanın nasıl dışlandığını,ailesinin(toplumun) bile ondan nasıl tiksindiğini bir kez daha anladım..

Profil Resmi
10 puan

Anlatılmak istenen harika. Tek kelimeyle BAYILDIM

9 puan

özellikle can yayınlarının son baskısından okursanız kitap daha farklı bir yer ediniyor gözünüzde.Sonuna eklenen Kafka'nın kitap yazarken ve bittikten sonraki yayıncılarına ve arkadaşlarına yazdığı mektupları beni kitap kadar etkiledi

10 puan

ilk okuduğum klasikti, bana klasikleri sevdirdi. Mükemmel bir kitap.

9 puan

İkinci kere okuyorum. Sanırım her 10 yılda bir tekrar okumak gerekiyor. Bir solukta bitti.

10 puan

beni yer yer sinir etse de güzeldi...

Profil Resmi
10 puan

Kesinlikle sayfa sayısına aldanıp boş zamanınızda okumayın. Bu kitap için özel zaman ayırıp öyle okuyun

10 puan

Öykü olarak çok basit, 2 saatimi aldı kitabı okumak.
Ama anlatmak istediği şeyi çok çarpıcı bir şekilde metne aktardığını düşünüyorum Kafka'nın.
Topluma ayak uyduramayan "birey"in yalnızlığını, çaresizliğini hissediyorsunuz.

10 puan

Kafka'nın okuduğum ilk kitabı.. Hayatı kadar ilginç.. Hani bir söz vardır ya birini kırk yıl sırtında taşırsın bir şey demez de bir gün indirince kötü olursun diye, o hesap..

7 puan

Gregor Samsa'nın gözünden bir aile dramı!!!

9 puan

Ben, bu kitapta daha çok bireyin kendine yabancılaşmasının anlatıldığını düşünüyorum. Sonra zaman geçip düşündükçe Kafka' nın sağlam bir kapitalizm eleştirisi yaptığı fikrine vardım. Elbette bir yabancılaşmanın anlatıldığı çok açık kitapta ancak bu, sistemin bir yansıması sadece yoksa kendi kendine ortaya çıkan bir durum değil.

Samsa' nın ilk endişelendiği şey işe gidememek oluyor. O durumdayken bile patronu ile yaptığı konuşmada her şey normalmiş gibi davranıyor. Benim anladığım kadarıyla Samsa toplumun kendisine yüklediği misyonun altında eziliyor. Toplum onu öyle bir hale getiriyor, kendisine o kadar yabancılaştırıyor ki bir böceğe dönüştüğü için değil de işe gidemeyip para kazanamayacağı ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılayamayacağı için endişeleniyor. Bir birey olarak kendi isteklerini, ihtiyaçlarını, hazlarını unutuyor. Kendisine o kadar yabancılaşıyor ki böceğe dönüşmesi onun işe gitmesine engel olmayacak olsa, bu dönüşümü fazla sorun etmeden -belki de hiç- yaşamına devam edecek neredeyse Samsa.

Dönüşüm sonucu Samsa bazı fonksiyonlarını yerine getirememeye başlıyor. Dolayısıyla ailesinden aldığı tepki görüntüsündeki iğrençlik değil, sadece ama sadece ailesi için artık bir kazanç değil aksine bir külfet nedeni olması. Yani Samsa böcek olmamış olsa, sadece işsiz bir genç olsa ailesi yine onu sevmeyecek hatta neredeyse yine onun ölmesini isteyecek, ama genel ahlak anlayışı buna el vermeyeceğinden buradaki dönüşüm yani fiziksel görünüm sadece ailenin düşüncesini ahlaki açıdan da destekleyen bir neden oluyor hepsi bu.

Dönüşüm filan olmuyor da aslında. Samsa bir sabah uyandığında kendisi olmadığını fark ediyor bir bakıma ve bu farkındalık etrafındakileri endişelendiriyor, kızdırıyor. Düzenin kendisini dönüştürdüğü ''şey'' i fark edince Samsa, düzene karşı çıkıyor. Bunu bilinçli bir şekilde yapmıyor elbette, üzerindeki baskı o kadar fazla ki bu baskıyı fark ettiği anda artık onu taşıyacak gücü kendisinde bulamıyor. Bırakın işe gitmeyi, odasından bile çıkamıyor, insanlığını yitiriyor ve artık topluma(aile) faydası olmadığından, toplum(aile) için bir külfet olduğundan yok edilmesi gereken bir şey oluyor Samsa, bir böcek oluyor.

Bu kitabı Bordo Siyah Yayınlarından Evrim Tevfik Güney çevirisiyle okumuştum. Facebook sayesinde de kendisiyle tanışma şansım oldu. Sorduğum her soruya da uzun uzun cevaplar verdi sağolsun. Tekrardan teşekkürler abi.

9 puan

Bu kitabı tanımlayabilecek en özgün cümle: "Bu kadar açık ve net bir anlatımla bu kadar karmaşık (belki de saçma) ve derin bir başka öykü yazılmamıştır herhalde"

Bazı kitaplar vardır, -yüzeysel bir okuma yapıldığında- insana çok sıkıcı gelir. İçerdiği öykü öyle saçma, öyle anlamsız gelir ki insana, "bu ne saçma roman" der ve benim yaptığım gibi kitabı kaldırıp bir kenara atar. İşte öyle bir kitap bu... Belirli bir zaman sonra kitabı dingin bir kafayla, farklı bir okuma yaparak, yavaş yavaş, düşünerek ve özümseyerek tekrar okudum. Kitabı bitirdikten sonra gözlerimi belirli bir noktaya sabitleyerek, düşüncelere daldım. Belirli bir süre sonra "Bu öykü beni anlatıyor" diye mırıldandım.

Kendimi bildim bileli iletişim kurduğum her insanın beyni bilinçaltıma "-insan olarak kalmak ve böcek olmak istemiyorsan- büyü, oku ve adam ol, daha sonra da topluma yararı (menfaati) olan birey ol" diye fısıldadı. Evde, okulda, işte, yolda, her mekanda, her durumda hiçbir şeyi "sorgulamadan" kurallara, düzene ayak uydur (yoksa böcek olursun) diye fısıldandı. Nerden bilebilirdim ki, bunları yapmanın "insan" olarak kalmaya yeterli olamayacağını. Ta ki Dönüşüm'ü okuyup anlayana kadar. İnsan olduğumu sanırdım, meğerse köleymişim... Bu kapitalist düzen iki seçenek sunar: Ya Böceksindir, ya da Köle.

Kafka'yı anlamak zordur. Yaşadığında böcek muamelesi görür, öldükten sonra ise köle. Öldükten sonra maddi ve manevi olarak sömürülür... Kafka, Dönüşüm'ü yayınlayacak yayınevine, kitabın kapağına böcek resmi değil, insan resmi çizilmesini söyler. Kitabın kapağına böcek resmi çizilmesinin, öykünün anlaşılmasını zorlaştıracağını söyler. Kitabın kapağına böcek resmi basan yayınevlerinin anlayamadığı Kafka'yı benim anlamamam doğal.

geri ileri