Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

okuduktan sonra bana bir şeyler kattığına inandım.

Bu kitabın dilini ne kadar ağır bulsamda hikaye beni derinden etkiledi. Ana karakterin başına gelen hastalık ve umutsuz aşkı hikayeyi daha da derinleştirmiş. ve bu yönüyle herkesi kendine çekmiş.

Çok iğrenç bir kitap

Sanırım okuduğum eser özet bir baskıydı ama yine de çok şey anlatan bir kitap oldu benim için. Yazarın çektiği sıkıntıları annesine aktarmama konusundaki metaneti aklımda kalıcı bir yer edindi.

peyami safanın psikolojik tahlilleri çok güzel

Sıcacık kitaplardan. Sabahattin Ali kıvamında. Tavsiye olur.

Peyami Safa işte...

hasta psikoljisi bu kadar derinden yaşatılabilir bu kadar az satırla ,sayfayla... tadı damağıma kalan ender romanlardan... kendimi hasta hissettikçe okurum..

Kesinlikle bir Türk Edebiyatı klasiği olmayı hakketmiş, biraz ağır - biraz akıcı dil ile yazılmış olup okunması gereken eserlerdendir. Gerek psikolojik - ruhsal , gerek ıse fiziksel tasvirlerle yazılmış; anlayabilmek için biraz okuma temposunu yavaş bir şekilde sürdürmeyi gerektiriyor...

çok güze denilecek kadar beğenmedim

Özellikle kitabın içerisinde yer alan tasvirler büyüleyici.

mide bulandırıcı bı kıtap ..

Akıcılığı, Türkçeyi kullanımı, psikolojik tahlilleri ile 10 numara bir roman.

Kendimi okurken onun yerine koymaya çalıştım ama olmadı, tamamen kendimi buna dahil edemedim. Onun, hayatı şakaya alacak yada her istediğini yapabilecek durumu olmadı hiç. Evi ile zamanın koşulları göz önünde bulundurulduğunda tamamen yetersiz olan hastane arasında mekik dokuması da apayrı bir hikaye. Çok etkili yazmış Safa , insanın iliklerine kadar hissettiriyor hastalığı.

Ayrıca , Nüzhet ile annesinin arasındaki konuşmaya şahit olması beni direk olduğum yere mıhlamıştı.

bedenen iyi olmak mi yokse ruhen iyi olmak mi daha muhim bir insan icin...bu soru aklimda dolanip durdu kitap boyunca...okunmali.

bu kitap gerçekten okunması gereken bi kıtap bence

peyami safanın eserlerinin tadı bir başka bu eseride ruh tahlillerinin çok güzel yapıldığı bir çocuğun ruhundaki izlerin çok güzel anlatıldığı bir eser.Psikoloji romanında bir idol benim için peyami safa

Hastalığın o sıkıcı havasına bulanmış bir kitaptı.

Hasta psikolojisini anlatan yegane kitaplardan bir tanesi.Yazarın üslubunu ve başkarakterin iç dünyasını anlatışını çok beğendim.Ama konu yine de insanı sıkıyor.

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu bitti..
Peyami Safa'nın okuduğum ilk romanıydı anlatım ve konu olarak gayet sürükleyici bir kitaptı.
Harika bir psikolojik roman.İnsanı tam olarak romandaki baş karakter olan hasta cocugun yerinde hissettirebiliyor.
Olaylar istanbul çevresinde geçiyor kitapta aynı zamanda istanbuldaki semtleri güzelliğini yaşıyorsunuz ..
Gizli bir aşk,yaman bir hastalık ve hastalık olgusunun işlendigi kaliteli bir roman kesinlikle okumalısınız..

Hasta psikolojisi felanda en önemlisi Peyami Safa'nın o güzel kalemini tanıyorsunuz,bana kalırsa çok basit bir kurgu ama bunu bile çok iyi derecede yazabilmiş

Harika! müthiş bir kitap şu ana kadar okuduklarım arasında en iyiler arasına girdi bile:)

Ne varsa eskilerde var :)

peyami safa'nın sevdiğim bir kitabı acı ve ızdırap hissini çok iyi hissettiriyor

Psikolojik bir roman, öneriyorum.

Kısa sürede bitirdiğim çok güzel kitaplardan.

Okumalısınız.
Okuyun.

Güzel bir psikolojik roman sonunu pek sevmesemde iyiydi.

çok akıcı ve çok güzel bir kitaptı... herkeze tavsiye ediyoru.

"Beklemesini onlar kadar iyi bilen yoktur."

Kitabı ilk açtığınızda bu cümle çıkar karşınıza...

Yıllar önce okumuş olmama rağmen hiç çıkmadı aklımdan.

Güzel bir psikolojik roman... Yıllar önce orta okul yıllarımda okumuştum daha sonra da lisede, her iki okuyuşumda da etkilemişti beni.

bu kitapta peyami safa Çocukluğundan beri bacağından rahatsız olan ve kimseyi dinlemeyen birisinin, hayaller peşinde koşarken başından geçen olayları anlatmıştır. Kesinlikle tavsiye ederim.