Böğürtlen Kışı

En Son Değerlendirmeler

9 puan

http://kitapasigi.blogspot.com/2013/12/bogurtlen-ks-sarah-jio.html
Pek çok kişi Böğürtlen Kışını biran önce okumalısın demişti. Sarah Jio zaten kaliteli bulduğum ve beğendiğim bir yazar. Ama bu kitabı beklentilerimin kat kat üstünde çıktı.

Artık kapak görseli için bir şey deme gereği duymuyorum. Ne de olsa Arkadya Yayınlarından bahsediyoruz :)

Kitabımız iki zamanda geçiyor. Ben her zaman iki zamanda geçen kitapların biraz riskli olduğunu düşünmüşümdür. Yazar konuyu bu şekilde anlatırken ya batırır yada gerçekten iyi bir şekilde kullanır. Sarah Jio bu konuda gerçekten çok başarılı. İki farklı konuyu okumanıza rağmen hiçbir kopukluk hissetmedim. Hatta bu sayede kendimi kitaba daha çok kaptırdım diyebilirim.

Kitabın tamamında bir gizem vardı. Tabi bilinmezlikler kitabı çok çekici bir hale getirdi. Ayrıca Böğürtlen Kışı hiç tahmin edemeyeceğim bir şekilde sonuçlandı.

Herkes bu yazara- sadece bu kitabı için değil, diğer kitapları için de geçerli- bir şans vermeli.

10 puan

Kesinlikle okunması gereken ve mükemmel bir kitap.Uzun bir süre etkisinden çıkamadım Vera'nın gururu ve aşkı arasındaki mücadelesi, çocuğun acısını okurken yaşadım.

9 puan

http://illekitap.blogspot.com/2013/11/sarah-jio-bogurtlen-ks.html

1933 yılında üç yaşındaki çocuğu kaybolan bir anne... 2013 yılında bebeği henüz doğmamışken geçirdiği kaza sonucunda kaybeden bir anne... Her iki kadınında ortak noktası evlat acısını yaşamış olmaları... ve iki kadının hikayesi öyle bir noktada kesişiyor ki bir yerde gözleriniz dolarken bir yerde sırlar artık ortaya döküldü diye seviniyorsunuz. Etkileyici, hüzünlü, umut dolu sıcacık bir hikaye "Böğürtlen Kışı".

Çok iddialı bir yazı gibi gelebilir ilk paragraf ama kitabın kısaca özeti aynı zamanda!

Sarah Jio cidden aşırı akıcı bir üslupla yazıyor ve kitaba kendinizi o kadar kaptırıyorsunuz ki sanki yaşıyor hissediyormuş gibi akıp gidiyorsunuz sayfalarda. Jio'nun kalemine dair bir yorum yapmak imkansız. Asla sıkılmayacağınız, elinizden bırakamayacağınız, bitmesine üzüleceğiniz bir kaleme sahip. Geçmişe gidip gelemeleri o kadar iyi ayarlamış ki kopukluk yaşamıyorsunuz. O an geçmişi yaşıyorken bir sonraki bölümde geleceği yaşıyorsunuz.
Mutlaka bir kitabını alıp okuyun ve yazarı tanıyın! Hatta bu kitabı da tanımak için mükemmel bir tercih olabilir ya da Mart Menekşeleri.

Kitaba dair yorumuma gelirsek, ben kitaba bayıldım! İşe giderken yolda ve akşam eve geldiğimde okurken hiç elimden bırakmak istemedim. Düşünün bütün iş yorgunluğunuzla bir kitabı elinize alıyorsunuz ve o an bütün yorgunluğunuz sıkıntılarınız baş ağrılarınız uçup gidiyor! Muhteşem bir kitap!

Buradan sonraki yorumlarımda kitap içeriğine gireceğim şimdiden uyarıyorum. :)

Kitapta Vera'nın yaşadığı hayat şartları iç acıtıcıydı okurken için sızladı ama oğluna, Daniel'e olan sevgisi ve onun için yaptığı şeyleri düşününce bir anneden de bunlar beklenir zaten diyorsun.

Claire'inde yaşadığı şey çok zordu. Sanırım her iki kadında bir şekilde bebeklerini kaybetmiş olmalarından kendilerini suçlu tutuyorlardı. Ama yine de Claire daha şanslıydı yanında kocası vardı her ne kadar ilgisiz, evlilikleri sallanıyor olsa da bir şekilde devam edebileceği bir hayatı vardı ama Vera... onun için hayat daha acımasızdı! Tabi yaşadıkları yılların verdiği hayta şartları da var işin içinde ama yine de Vera'ya hayat daha acımasız davrandı!

Claire sonunda ortaya çıkardığı gizem ve sırlara çok şaşırmadım. İtiraf ediyorum bir şeylerden şüpheleniyordum yani olayların bir şekilde Claire'in ailesinden birilerine bağlantılı olacağından şüpheleniyordum ama bu kadarını değil! Daniel'in hep öldüğünü düşünmüştüm. Onun asla Claire'e bu kadar yakın olacağını düşünmemiştim.

Claire ve Ethan'ın arasındaki ilişkinin gidişatı biraz üzücüydü. Ethan'a kızmadım değil, kızdım! Hem de çok... Sonucunda senin karın bebeğini kaybetmiş tamam seninde acı olabilir ama asla bunu bir kadın kadar hissedemez bence erkekler. Sonucunda onlar karınlarında 9 ay taşımıyor kendilerinden bir parça olmuyor ve sen bu kayıp sonucunda karına destek olma! Acını azaltabilmek adına başka şeyler yap!

Ama her şeye rağmen güzel olan kısımsa sonunda aşkında kazanıyor olması ve küçük Daniel'in isminin yeni bir bebeğin paylaşacağı ve yeni bir hayatta o ismin devam edecek olması... :)

Bütün kitabı okurken yer yer hüzünlendiğim kısımlar oldu ama tek bir yerde gözlerim dolduğunu itiraf etmeliyim. Bu kısmı yazmaktansa kitaptan resmini çektim. Okumak için resme tıklarsanız büyür ve daha rahta okursunuz diye düşünüyorum. Bu kısım, Vera oğlu kaybolduktan sonra bir gün bulur umuduyla oğluna yazdığı mektup.

O kadar kapılıp gitmiştim ki kitaba gözümden asi bir damlanın kayıp gitmesine engel olamadım bu mektubu okurken. Şimdi okurken pek önemli gelmeyebilir ama kitaba kapılıp gidip de Vera'nın hikayesini okuduğunuzda bu satırlar size çok şey ifade ediyor.

Bunda konuşmadan sonra kitapta hoşuma giden birkaç yeri not almıştım onları da sizlerle paylaşıp yorumumu bitireceğim :) İlk alıntım size neden "Böğürtlen Kışı" olduğunu açıklasın.

***

"Frank" dedim bir iç çekerek, "hava durumu hakkında aşırı duyarlılığın hayranlık uyandırıcı ama bu kadar heyecana kapılma. Hala kardan adamlar hakkında nasıl altı bin kelime yazacağımı merak ediyorum."
"Böğürtlen kışı," diye mırıldandı Frank.
"Efendim?"
"Fırtına," diye devam etit. "Ona böğürtlen kışı diyorlar. Meteorologlar, mevsim sonu görülen ani soğukları böyle adlandırıyorlar"

***

Zavalı Daniel, ısınmak için sadece incecik bir örtüsü var. Dün gece üşümüş müdür? Oğlum gürültülü bir tavernanın üst katındaki dairede, yatağında, tek başına üşüyorken, şehrin zenginleri - milyonlarca kuş tüyünün altında sıcacık ve rahat olanları, gece yarısı pasta yiyenleri- düşünerek irkildim. Neyi var bu dünyanın böyle?

***

Herkes kendi hayat yolunda acılar çekip iyileşir.

***

"Bee yengem her zaman der ki, çoğu insanın sandığının aksine gerçek arkadaş, sen zor dönemden geçerken yanında koşan değildir," diyerek başını iki yana salladı. "Bunu herkes yapar. Yengeme göre gerçek arkadaş, kendisi mutlu değilken senin mutlu olmana sevinen - hatta mutluluğunu kutlayan- kişidir."

***

Ethan cebinden anahtarlarını çıkardı. Anahtarın sesi, aynı zamanda 'birlikte' yol alan iki insanın sesiydi.

***

Kitabı sizlere tavsiye ediyorum. Mutlaka okuyun. 5 üzerinden 5 vereceğim bir kitap ve yazar. Her kitabı okunası bir yazardan harika bir kurgu :)

10 puan

Kitabı ilk gördüğümde çok heyecanlanmış ama tanıtım yazısını okuduktan sonra kitabı almamaya karar vermiştim. Üç yaşında bir oğlum var ve bu tarz hikayelerden özellikle uzak duruyorum ama yazar Sarah Jio olunca merakım ağır bastı ve nihayet okudum. Çok etkileyiciydi, Vera'nın yaşadıklarını okurken kalbim paramparça oldu. Özellikle Vera' nın bir gün Daniel'in okuyacağı umuduyla yazdığı mektup kitabın en can alıcı bölümüydü.
Duygu yüklü bir kitap, tavsiye ederim.

7 puan

Sarah Jio'nun diğer iki kitabı kesinlikle çok daha güzeldi yazarla tanışmak isteyenler bu kitapla başlamasın

9 puan

Aglatmaktan daha da öte sürekli yuregınızde bır yerı burkan ve bununla bırlıkte bır merakla kendını okutan harıka bır kıtap, ıcerısınde en guzel duyguları hıssettırebılecek gercekten okunması gereken bir roman...

7 puan

Bir evlat kaybetmenin bir anne için ne kadar yıkıcı olduğunu anlatan kolay okunan, akıcı bir romandı. Son ve başlangıcı birbirine bağlı olduğu bir yapı kurmuş yazar.

10 puan

Böğürtlen kışı konusu itibariyle bu kadar iyi olabileciğini düşünmemiştim, beklentimin çok çok üstünde bir kitap oldu.İnanılmaz bir hikaye, anlatımı ancak bu kadar iyi olabilirdi, muhteşem demek az kalır, yazarın mutlaka diğer kitaplarınıda okuyacam.

10 puan

Süper bir Sarah Jio romanı daha....

9 puan

En sonunda kitap yazmaya vakit buldum.Daha doğrusu kitap okudum.Ne şanstır ki bu kitabı 1 günde okudum bitirdim.Bu kitabı sık sık duyuyordum.Özellikle yazarın adını sık sık işitiyordum.Mart Menekşeleri kitabını da merakla okuyacağım yazarın en kısa zamanda tabi.Bu kitaptan kardeşim muhteşem yorumlarla bahsederken,annemin yorumunun "orta düzeyde" demesiyle aklımda birçok soru işareti oluştu.Ondan kitabı okurken biraz tereddütlüydüm.

http://pamuk-sekeer.blogspot.com.tr/2014/08/ne-okudum-bogurtlen-ks.html

7 puan

evet kitabı bitirmiş bulunmaktayım:)))
hiç hak etmediği şekilde uzun bir süreçte okudum.
kitaba eksik puan mı veriyorum diye düşündüm ama sonra geriye dönüp okuduklarımı hatırlayınca bir şeylerin eksik kaldığını düşündüm.

Profil Resmi
9 puan

~ Kalbinizin derinliklerine işleyen acıyı, tek kelimeyle nasıl dile getirirsiniz ?~
Vera 1933 yılında o karlı mayıs ayında oğlu Daniel'ı son kez öptüğünü bilmiyordu.
Claire ise Daniel ve annesi Vera'nın doğaüstü olayını haber edecektir.
Sarah JIO bu kitabı ile çok büyük bir başarı sağlamış. Hala okumayan kaldı mı bilmiyorum ama okuyan birçok kişi gibi ben de bu kitaba hayran kaldım. Claire ve Vera'nın bu kadar yakın olması bütün okurları şaşırttı.

Profil Resmi
10 puan

Anne olsun ya da olmasın annelik hissiyatı her kadının yaratılışında var.Her kadının hayalidir anne olmak.Bu kitaptan sonra inşallah ben de anne olacağım.'' dedim.Kayıtsız,şartsız sevmek sonuna kadar.Ağlatsa da güldürse de insanı yaşatan anılarıdır.Acı hayatın olmazsa olmazı.Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir.Acılarla büyüyoruz,acılarla olgunlaşıyoruz.Okurken hissettiğim şuydu.Sanki ben Veraydım,Vera da ben.Bir kez daha şükrettim Allah'a.İyi ki yavrukuşumun(annem) yanında,onun sıcaklığında büyüyebildim.Herkes benim kadar şanslı olmuyor.
teşekkürler Allah'ım....Sana da teşekkürler Sarah Jio,bu gerçeği bana hatırlattığın için

10 puan

Tek kelime ile harika. Kapı çaldıgında bile açmaya giderken elimden bırakamadım. Bi solukta okunacak cinsten.

9 puan

Sevgilimden son mektup'a genel anlamda bence benziyor ama detaylar farklı. Duygusal bir kitaptı, hoştu.

10 puan

İliklerime kadar yaşayarak okudum. Anneysen herşey çok başka. Dili çok akıcı kurgusu mükemmel. Beni etki alanına aldı. Yazarın ilk okuduğum kitabı biter bitmez diğer kitaplarını aldım.

10 puan

İsmini çok duyduğum yazarı nihayet okudum. Doğrusu başlarken beklentim düşüktü. Neticede Best Seller başlığıyla sunulmuş kitaplar çoğunlukla reklam şişirmesi oluyor ve içinden çok azı aldığı övgülere layık oluyor. Elbette kendini kanıtlamış yazarları gözü kapalı alabiliyorsunuz ama yeni başlangıçlara şans vermekte zorlanıyoruz. En azından ben öyleyim. Buna rağmen Sarah Jio aldığı övgüleri hak eden çok güzel bir kitap yazmış.

Üzerinde düşünülmeden, önceden uzun uzun kurgulanmadan bir anlık ilhamla yazılan kitapları seviyorum. Yazar da radyodan duyduğu bir şarkı üzerine bu kitabı yazmış ve bu küçücük ilhamı okumak beni mutlu etti açıkçası. Hikaye iki farklı dönemde geçiyor. İlki günümüzde, diğeri ise 80 yıl öncesinde. İkisi de hüzünlü, ikisi de annelik üzerine kurgulanmış acı dolu hikayeler…

Böğürtlen kışı denilen ve mayıs ayında yağıp, hayatı felç eden ani kar baskını Clair’i seksen yıl önceki bir hikayeye götürür. Vera Ray isimli bir kadın 1933 Mayısında, tıpkı böyle bir kar yağışında oğlunu kaybetmiştir. Claire de acılı bir anne olarak bu hikayenin peşine düşer; bizim gibi. Çünkü bir yanda Vera’nın acı dolu hikayesini de okuruz. Vera’nın olduğu kısımlar çok bilindik, tipik bir Yeşilçam Klasiği… Birbiriyle artık mantıksızlığa kadar dayanan karşılaşmalar, fazlaca tesadüfler, tam bir gerçek açıklanacakken tak diye birinin odaya girmesi, yanlış anlamalar, zengin-fakir aşkı, ‘oğlumuzun ya da kızımızın peşini bırakman karşılığı ne kadar para istiyorsun’ klişesi ile bizim 40 yıl önce işlediğimiz konuları andırıyor. Buna rağmen bir Türk Filmi sevdalısı olarak bu klişeleri yadırgamadım. Birkaç mantıksız yer ve dediğim gibi fazlaca tesadüf, kısa bir anlığına hikayeden soğutsa da sonuna kadar merakla okuyorsunuz. Yazarın dili çok akıcı, çok sadece… Edebi olarak derinliğe sahip değil, ki zaten öyle bir kitap da değil. Anlatım düz ve hızlı akan olaylarla 346 sayfacık kolay okunmalık, sarıp sarmalayan, durağan ve sıkıcı olmayan bir kitap…

Meraklandırdığı için bir an olsun elinizden bırakamıyorsunuz. Baştan itibaren tahminler yürütüp sonunda gerçekler açığa çıktığında, bu; bazı okurları şaşırtabilir. Ancak benim tahminlerim tuttu ve bu yüzden çok da şaşırmadım. Birçok sahnesi duygusal ve ağlamaklı. Gözyaşlarıma hakim olamadığım çok yer vardı. Trajik bir aşk olduğu kadar umut veren bir aşka da sahip. Alıştığımız aşk romanları kadar tutkulu aşklar yok ancak hikayede bunu aramıyorsunuz zaten. Bir de eski binalara, kadim yapılara bakıp burada nasıl hayatlar yaşanmıştır acaba diye düşünen, o eski insanları çokça merak eden biri olarak beni fazlasıyla etkiledi. 80 yıl önceki mekanları gezen karakterle tüylerim diken diken oldu… Hayatın nasıl da hızla aktığına, gençliğimizin an be an nasıl da tükendiğine, zamanın elinden hiçbir şeyin kurtulamadığına kanıt olarak derin ve sarsıcıydı aynı zamanda.

Yazarın tarzını sevdim. Dramı oldukça başarılı, kasmadan, derin, depresif kasvetlere sürüklemeden başarıyla vermiş. Takibe aldım. Diğer kitaplarını da okuyacağım. Tavsiye ederim. Gerçekten güzel, sıkmayan, kısa sürede biten, merak ettiren, bakış açısına göre mutlu sonla biten başarılı bir kitaptı.

9 puan

Samimi ve akıcı bir anlatım, kendinizi olayların akışına kaptırıp biraz daha biraz daha okumalıyım dedirten bir kitap :)

"Bazen sadece riski göze almalısın, bilhassa seni mutlu ettiği zamanlar"

10 puan

Muhteşem ötesi bir kitap. O kadar etkileyici ki Vera'ya üzülmekten bir kaç gün başka bir şey düşünemiyor insan .Claire açısından mutlu son olsa da içimde biraz üzüntü kaldı doğrusu .Sarah Jio'ya teşekkürler.

8 puan

Rabbim kimseyi evladını kaybetmek gibi sınavla imtihan etmesin. Çocuğunu ne şekilde kaybederse kaybetsin, bir annedin çektiği acıları anlamamızı sağlayacak muhteşem bir baş yapıt. sarah jio nun bir sonraki kitabında görüşmek üzere :)

8 puan

kitap akıcı, güzel ama son zamanda okuduğum jojo moyes gibi romantik roman yazarlarının hepsi aynı gibi gelmeye başladı. geçmiş ve gelecek bağlantısı, mektup yada evrak arayan yazar yada gazeteci, zorlama ayrılık ve kavuşmalar. romantik romanlar da bir sonraki aşama bizim Yeşilçam senaryoları olacak gibime geliyor...

10 puan

okuyup etkilenmeyen beğenmeyen varsa ŞAŞARIM :) neakıcı ne güzel bir kalem harikaydı

10 puan

güzel bir kitap

Profil Resmi
7 puan

Yaşanmışlıklarımı hatırlattı acılarımı tazeledi ve çok ağlattı...

10 puan

Yazarın okuduğum ilk kitabı.Bu kitaptan çok etkilendim.Oğlu kaçırılan bir annenin çektiği acılar ve çocuğunu bulma çabaları bunun içinde yaptığı fedakarlıklar.Kitabı okurken annenin evlat acısını yüreğinizde hissediyorsunuz.

8 puan

Yine sürükleyici bir kitaptı😊 1933 yılında kaybolan daniel bulmak için yıllar sonra muhabir claire nin elinden gelen herseyi yapması ve aradığı kişinin çokta uzakta değil yakınından birisi olması iyiydi👍

Profil Resmi
6 puan

ahhh daniel...
iç geçirten, okuması kolay, akıcı kitap
ama sonu tahmin edebiliyorsunuz.

10 puan

Sürükleyici ve muhteşem bir kitap. Sarah Jio hikaye kurgusu ve hayal dünyası öngörülemez bir yazar. Sadece dinlediği aynı isimli şarkıdan etkilenerek ve esinlenerek yazdığı bu roman gerçek yetenek kanıtı bence..

7 puan

Kitabı gözyaşları içinde bitirdim Soru şu "Kalbinizin derinliklerine işlenen acıyı tek kelime ile nasıl dile getirirsiniz?" bir annenin evlat acısı ancak böyle duygulu işlenebilirdi

Profil Resmi
7 puan

Geçmişle günümüz arasında gelip giden sıkmayan ne olacak diye merak ettiğiniz ve geçmiş ve geleceği bir noktada bağlayan güzel ve duygusal bir kitap. Özellikle sıcak kış geceleri çayınızı yudumlarkan keyfli..

1 | 2 | 3 | 4 | 5