Bir Kağıt Daha

En Son Değerlendirmeler

10 puan

Kitabı sırf kapağını beğendiğim için almıştım kütüphaneden. Ne yazar hakkında ne de kitap hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Ve bu merakla okumaya başladım. Başından söyleyeyim; çok beğendim.
Kitap aklını bir çantada taşıyan Gustav adlı bir karakterin başından geçen olayları (gerçekten başından mı yoksa aklının içinden mi bilinmez) anlatıyor. Gustav dışında birden fazla karakter de mevcut, fakat hiçbirinin isminin olmaması dikkat çekici. Hepsi belli bir özelliğiyle adlandırılmış; yaşlı adam, tombul polis, telefonla konuşması yarıda kesilen adam gibi... Bunun dışında karakterlerin diyaloglarıyla, ana karakterin iç sesiyle, o kadar güzel noktalara değinilmiş ki; bütün bir sayfanın altını çizesim, tekrar tekrar okuyasım geldi. (Ki çoğu paragrafı defalarca okuduğum oldu, aklımın bir köşesinde hep yer etmesini ister gibi.)
Başı ve sonu net olmayan ama aradaki o zamanın çok iyi anlatıldığı bir roman.
Son olarak, bu kitap yazarın ilk ve tek kitabı. O kadar araştırmama rağmen tek bir satır bile bulamadım yazar hakkında. Tıpkı kitabındaki karakter gibi; isminden bile şüphe edilen, kim olduğu belirsiz bir kimlik. (Hakkında bir bilgiye sahip olan/olabilen benimle paylaşırsa sevinirim.)

Kitaptan bir alıntı;
''Söylediği şeye inanmıyor olsa bile, karşısındaki insanın savunduğu şeyin zıddını savunurdu. Dünyaya daha farklı bir gözle de bakabilmelerini isterdi insanların. 'Eğer bu gözlerle gördüklerimi başkalarıyla paylaşmazsam bu iki göz neye yarar? Bu iki göz, ancak başkaları da onların ardından baktıkça bir şey görmüş sayılır.' diye bitirirdi genelde uzun konuşmalarını ...''

geri ileri