Bugünlerde fazla yazılmıyor deneme, yazılsa da okunmuyor çoğunlukça. Bunun nedenlerini başta denemeciler yazdı çizdi. Ancak, nedenlerin ardında bir soru var ki, sormadan edemiyor insan: Acaba, günümüz insanının yaşamı pek fazla yer tanımıyor da, ısınamıyor mu deneme bu dünyaya? Montaigneden bu yana kişisel bakışın yansısı oldu deneme; kültürel bir birikimin ardından, doğruların ve gerçeklerin baskıcı tavrına mesafe alarak özgürce düşünmenin yazınsal dili oldu. O halde, veriler ve komutlarla yaşayan, kusura hiç yer bırakmayan, olayları teknik birer sorun olarak görüp, çözüm getirmeyen hiçbir düşünüme tahammül edemeyen, kısacası, daha önce hiç olmadığı kadar gerçekçi olan günümüz insanına lüzumsuz geliyor olabilir mi deneme?.. Kim bilir belki de. Ancak, bu lüzumsuzluğun üstüne basa basa yazan denemecilerimiz hâlâ var. Mehmet H. Doğan gibi mesela. Yazar, boşuna Nerudanın sözleriyle karşılamamış okuyucusunu: Bir şeyler[i] çözmeye değil, türkü çığırmaya geldim buraya. Mehmet H. Doğanın deneme dediği yazılarla eleştiri dediği yazılar hatta incelemeler bir tutarlılık, bir bütünlük gösterir, yazarın anlatım dili açısından. Bana öyle geliyor ki, pek çok başka yazarımız gibi, makaleye bir karşılık bulunmadığı için deneme demekte yazılarına Mehmet H. Doğan da. Güven TuranDenemede yazar, düşünme akışını bozmamaya çalışarak ya da en az bozarak bilinci, bilinçaltını boşaltır, düşünme ürünlerini ortaya koymaya çalışır. Herkesin deneme üzerine konuşmaya başlarken söylediği gibi, akıldan geçenleri, zihnin eleştiri gücünü olabildiğince kenarda tutarak özgürce yazıya dökme yoludur deneme.
Bugünlerde fazla yazılmıyor deneme, yazılsa da okunmuyor çoğunlukça. Bunun nedenlerini başta denemeciler yazdı çizdi. Ancak, nedenlerin ardında bir soru var ki, sormadan edemiyor insan: Acaba, günümüz insanının yaşamı pek fazla yer tanımıyor da, ısınamıyor mu deneme bu dünyaya? Montaigneden bu yana kişisel bakışın yansısı oldu deneme; kültürel bir birikimin ardından, doğruların ve gerçeklerin baskıcı tavrına mesafe alarak özgürce düşünmenin yazınsal dili oldu. O halde, veriler ve komutlarla yaşayan, kusura hiç yer bırakmayan, olayları teknik birer sorun olarak görüp, çözüm getirmeyen hiçbir düşünüme tahammül edemeyen, kısacası, daha önce hiç olmadığı kadar gerçekçi olan günümüz insanına lüzumsuz geliyor olabilir mi deneme?.. Kim bilir belki de. Ancak, bu lüzumsuzluğun üstüne basa basa yazan denemecilerimiz hâlâ var. Mehmet H. Doğan gibi mesela. Yazar, boşuna Nerudanın sözleriyle karşılamamış okuyucusunu: Bir şeyler[i] çözmeye değil, türkü çığırmaya geldim buraya. Mehmet H. Doğanın deneme dediği yazılarla eleştiri dediği yazılar hatta incelemeler bir tutarlılık, bir bütünlük gösterir, yazarın anlatım dili açısından. Bana öyle geliyor ki, pek çok başka yazarımız gibi, makaleye bir karşılık bulunmadığı için deneme demekte yazılarına Mehmet H. Doğan da. Güven TuranDenemede yazar, düşünme akışını bozmamaya çalışarak ya da en az bozarak bilinci, bilinçaltını boşaltır, düşünme ürünlerini ortaya koymaya çalışır. Herkesin deneme üzerine konuşmaya başlarken söylediği gibi, akıldan geçe... tümünü göster