Elinizdeki kitap boyunca sergilenen tüm görünenler ve gizler, Soğuk Savaşın geri geliyor olduğunun ilk işareti olarak gelebilir kimilerine. Özellikle kitap boyunca ayrıntılarıyla anlatılan, Putin yönetiminin Avrasya coğrafyasında uyguladığı hakimiyet stratejileri, Batıyı içten bölme yönündeki gayretleri ve bu gayretlere Yeni Avrupa ve ABDnin karşılıkları düşünüldüğünde... Oysa (bir kısım) Batı ile Rusya Federasyonu arasındaki ilişkiler yeni bir Soğuk Savaş olsa bile, bu Yeni Soğuk Savaş eski ve daha bilindik Soğuk Savaştan oldukça farklı ve karmaşıktır. Nükleer dehşet dengesi değildir Yeni Soğuk Savaşın mantığı. Bir dehşet dengesidir, ama nükleer dehşet dengesi değil. Silahların, genelde boru hatları, diaspora, NGO, kilise, kapital ve etniklik olduğu bir dehşet dengesi söz konusudur artık. Her an yeni sanal silahların çekildiği, ama çok az can kaybının yaşandığı adı konmamış bir dehşet dengesi. Savaşın hedefini değiştirmeden içeriğini değiştiren bir mantığın ürünü bir dehşet dengesi... İsmini ister Yeni Soğuk Savaş koyalım, ister Avrasyada Yeni Dengeler; Türkiye bu yeni uluslararası ortamda ulusal çıkarını çoğaltmak için alternatif stratejiler üretmek zorunda. Ne kadar ilginç ki, bölgesel gerçeklikler Türkiyeye Kemalist bağlamlı bir dış politika anlayışını başarılı bir Avrasya politikasının anahtar unsuru olarak dayatıyor. Tam da Türkiyede bir ideoloji olarak Kemalizmle ilgili tüm bağlantı noktalarının altları oyulurken...
Elinizdeki kitap boyunca sergilenen tüm görünenler ve gizler, Soğuk Savaşın geri geliyor olduğunun ilk işareti olarak gelebilir kimilerine. Özellikle kitap boyunca ayrıntılarıyla anlatılan, Putin yönetiminin Avrasya coğrafyasında uyguladığı hakimiyet stratejileri, Batıyı içten bölme yönündeki gayretleri ve bu gayretlere Yeni Avrupa ve ABDnin karşılıkları düşünüldüğünde... Oysa (bir kısım) Batı ile Rusya Federasyonu arasındaki ilişkiler yeni bir Soğuk Savaş olsa bile, bu Yeni Soğuk Savaş eski ve daha bilindik Soğuk Savaştan oldukça farklı ve karmaşıktır. Nükleer dehşet dengesi değildir Yeni Soğuk Savaşın mantığı. Bir dehşet dengesidir, ama nükleer dehşet dengesi değil. Silahların, genelde boru hatları, diaspora, NGO, kilise, kapital ve etniklik olduğu bir dehşet dengesi söz konusudur artık. Her an yeni sanal silahların çekildiği, ama çok az can kaybının yaşandığı adı konmamış bir dehşet dengesi. Savaşın hedefini değiştirmeden içeriğini değiştiren bir mantığın ürünü bir dehşet dengesi... İsmini ister Yeni Soğuk Savaş koyalım, ister Avrasyada Yeni Dengeler; Türkiye bu yeni uluslararası ortamda ulusal çıkarını çoğaltmak için alternatif stratejiler üretmek zorunda. Ne kadar ilginç ki, bölgesel gerçeklikler Türkiyeye Kemalist bağlamlı bir dış politika anlayışını başarılı bir Avrasya politikasının anahtar unsuru olarak dayatıyor. Tam da Türkiyede bir ideoloji olarak Kemalizmle ilgili tüm bağlantı noktalarının altları oyulurken...