Yan Bibiyan

Bulgar edebiyatının en ünlü öykü yazarlarında Elin Pelinin bu kitabında, masal ve gerçeğin iç içe anlatıldığı bir dünya ile karşılaşacaksınız. Bu dünyanın kahramanları Yan Bibiyan adlı yaramaz bir çocuk, onun arkadaş olduğu Uf adında küçük bir şeytan, çamurdan yapılmış ve sonradan canlanmış Kalço, büyücüler kralı Mirilaylay... İki bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde söz dinlemeyen, kendi bildiği gibi davranan Yan Bibiyanın ailesinden ayrılışı, küçük bir şeytanla dost oluşu yaşadığı serüvenleri okuyacaksınız. Onunla birlikte siz de temiz ormanlarda dolaşacak, büyük cüceler kralının tuzaklarından kendini korumaya çalışırken yaşadığı serüvenlerin heyecanını paylaşacaksınız. İkinci bölümde ise Yan Bibiyanın nasıl olgunlaştığını, olumlu bir insan olduğunu göreceksiniz. Onun en büyük düşü olan aya gitmeyi nasıl gerçekleştirdiğini, aya ayak bastıktan sonra yaşadıklarını büyük bir merakla okuyacaksınız. Aya ilk yolculuğun gerçekleşmesinden yıllar önce, 1930larda yazılan bu kitap, aynı zamanda yazarın düş gücünü size tanıtacak. Yazarın düşlediği ay ile bugün bilenenler arasında benzerlik olup olmadığını, bugünkü uzay teknolojisiyle o yıllardaki tasarıların ne ölçüde gerçeklik kazandığını araştırmanın size keyifli anlar yaşatacağını umuyoruz.

Bulgar edebiyatının en ünlü öykü yazarlarında Elin Pelinin bu kitabında, masal ve gerçeğin iç içe anlatıldığı bir dünya ile karşılaşacaksınız. Bu dünyanın kahramanları Yan Bibiyan adlı yaramaz bir çocuk, onun arkadaş olduğu Uf adında küçük bir şeytan, çamurdan yapılmış ve sonradan canlanmış Kalço, büyücüler kralı Mirilaylay... İki bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde söz dinlemeyen, kendi bildiği gibi davranan Yan Bibiyanın ailesinden ayrılışı, küçük bir şeytanla dost oluşu yaşadığı serüvenleri okuyacaksınız. Onunla birlikte siz de temiz ormanlarda dolaşacak, büyük cüceler kralının tuzaklarından kendini korumaya çalışırken yaşadığı serüvenlerin heyecanını paylaşacaksınız. İkinci bölümde ise Yan Bibiyanın nasıl olgunlaştığını, olumlu bir insan olduğunu göreceksiniz. Onun en büyük düşü olan aya gitmeyi nasıl gerçekleştirdiğini, aya ayak bastıktan sonra yaşadıklarını büyük bir merakla okuyacaksınız. Aya ilk yolculuğun gerçekleşmesinden yıllar önce, 1930larda yazılan bu kitap, aynı zamanda yazarın düş gücünü size tanıtacak. Yazarın düşlediği ay ile bugün bilenenler arasında benzerlik olup olmadığını, bugünkü uzay teknolojisiyle o yıllardaki tasarıların ne ölçüde gerçeklik kazandığını araştırmanın size keyifli anlar yaşatacağını umuyoruz.