Sözü kısa tutacağız çünkü göç uzun... çünkü göç, insanlık serüveninin en uzun yolculuğu olsa gerek; amnios sularında bir sevinç olarak başlayan göç, çocukluktan, aşktan, kırdan, kentten, mayınlı sınırlarda, sürgün ve mültecadan, bedenden ve ruhtan, dilden ve dinden, kırım ve kıyımdan, düşten düşe düşekalka geçip gelen insanlığın en uzun... bunu, ütopiyanın göç dosyasına gelen yazıların yoğunluğunda da görmek mümkün; ütopiyaya gösterilen bu ilgi sevindirici de olsa, göçün bu kadar yakıcı bir durum karşılık bulması, egemenlerin hayatımızın ağulamaya devam ettiklerini göstermektedir. (Kitabın Girişinden)
Sözü kısa tutacağız çünkü göç uzun... çünkü göç, insanlık serüveninin en uzun yolculuğu olsa gerek; amnios sularında bir sevinç olarak başlayan göç, çocukluktan, aşktan, kırdan, kentten, mayınlı sınırlarda, sürgün ve mültecadan, bedenden ve ruhtan, dilden ve dinden, kırım ve kıyımdan, düşten düşe düşekalka geçip gelen insanlığın en uzun... bunu, ütopiyanın göç dosyasına gelen yazıların yoğunluğunda da görmek mümkün; ütopiyaya gösterilen bu ilgi sevindirici de olsa, göçün bu kadar yakıcı bir durum karşılık bulması, egemenlerin hayatımızın ağulamaya devam ettiklerini göstermektedir. (Kitabın Girişinden)