Elinizdeki kitap, Kutsiye Bozokların bir kısmı daha önce yayımlanmış makalelerinden oluşuyor. Makaleler bir kez de topluca okunduğunda, görülecektir ki, insanlığın büyük yürüyüşü için yola çıkanların yaşam serüvenleri hep aynı yerlerde kesişiyor; aynı yerlerde ayrışıyor. Başlıca olarak; 12 Eylül yenilgisi ve revizyonist sistemin rezilce çöküşü, söz konusu kesişme ve ayrışmaların iki önemli anını oluşturuyorlar. Kolay zamanların devrimciliği yanında zorlu sınavlardan geçmeyi basarmışlığın da daha da ileriye yürümeye yetmediği görüldü. Büyük denizleri aşanların göl birikintilerinde boğulduğuna tanık olundu. O sebeptendir ki; değişmek ve değiştirmek, yenilenmek ve yenilemek devrim maratoncuları için her an, her durumda en büyük zorunluluktur. Bu yüzden, tek tek makalelerin başlığı ne olursa olsun; insan, yaşamak, ideoloji ya da kahraman, fark etmez, hepsinde eski dünya ile yeni dünyanın düşünsel ve eylemsel çarpışmasının bir döneme denk gelen bilançosunu bulacaksınız. Bilançonun merkezinde, yenilgi yıllarının teslimiyet çağrılarına karşı olduğu kadar, yeni dünya düzencilerinin ideolojik bombardımanlarına, medyatiklerine karşı da direnmek durur. Ve yazarın dediği gibi, direnme istilacı bir tarzdır. Bu tarzı gündelik hayatlarda var etmek ya da gündelik hayatı sosyalist kılmak, insan kalabilmenin ve dünyayı değiştirmenin mihenk taşı oluyor... Gündelik yaşam içinde devrimci kalma sanatını öğreten yazılarıyla Kutsiye Bozokları okuduğunuzda, çok şey öğrendiğinizi farkedeceksiniz.
Elinizdeki kitap, Kutsiye Bozokların bir kısmı daha önce yayımlanmış makalelerinden oluşuyor. Makaleler bir kez de topluca okunduğunda, görülecektir ki, insanlığın büyük yürüyüşü için yola çıkanların yaşam serüvenleri hep aynı yerlerde kesişiyor; aynı yerlerde ayrışıyor. Başlıca olarak; 12 Eylül yenilgisi ve revizyonist sistemin rezilce çöküşü, söz konusu kesişme ve ayrışmaların iki önemli anını oluşturuyorlar. Kolay zamanların devrimciliği yanında zorlu sınavlardan geçmeyi basarmışlığın da daha da ileriye yürümeye yetmediği görüldü. Büyük denizleri aşanların göl birikintilerinde boğulduğuna tanık olundu. O sebeptendir ki; değişmek ve değiştirmek, yenilenmek ve yenilemek devrim maratoncuları için her an, her durumda en büyük zorunluluktur. Bu yüzden, tek tek makalelerin başlığı ne olursa olsun; insan, yaşamak, ideoloji ya da kahraman, fark etmez, hepsinde eski dünya ile yeni dünyanın düşünsel ve eylemsel çarpışmasının bir döneme denk gelen bilançosunu bulacaksınız. Bilançonun merkezinde, yenilgi yıllarının teslimiyet çağrılarına karşı olduğu kadar, yeni dünya düzencilerinin ideolojik bombardımanlarına, medyatiklerine karşı da direnmek durur. Ve yazarın dediği gibi, direnme istilacı bir tarzdır. Bu tarzı gündelik hayatlarda var etmek ya da gündelik hayatı sosyalist kılmak, insan kalabilmenin ve dünyayı değiştirmenin mihenk taşı oluyor... Gündelik yaşam içinde devrimci kalma sanatını öğreten yazılarıyla Kutsiye Bozokları okuduğunuzda, çok şey öğrendiğinizi farkedeceksiniz.