Ülkem İçin / Önce İnsan

Yaşadıklarından ders alan, sanki hayatın içinde öğrenilmeyecek bir şey bırakmak istemezcesine, hayatın içinde olan bir adamdı Ayhan Ömer. Ona sorarsanız hayat sizi değil, siz hayatı yakalamak ve üstüne üstüne gitmek zorundaydınız. Tesadüflerin oynadığı bir oyun değildi onun hayatı. Sanki her şey planlıydı. Ateizimden Allaha giden yolu, soldan sağa ve sağdan sola giden yolları görmüş ve Atatürke giden yolu bulmuş. Deniz Gezmişle, Süleyman Demirelle beraber canlı yaşamış. İslamın tek bir çatı altında birleşmesi için çıkardığı Milli Karar Gazetesiyle 163. maddeye meydan okuyarak çaba sarf etmiş; sahte mehdilerin kurduğu saltanatlara cephe almış, tüm dinleri ve mezhepleri Kuranın Allahına ulaştıracak yolu bulmuştur.HP ve SODEFi birleştirip siyasi yelpazede SHP adını aldırmış; 1982 Anayasasının Anti Demokratik uygulamalarından. Demokrasinin yüz karası olmuş 4. maddeyi 1987 yılında referanduma taşıtmış, 75 bin oyla Türkiyenin siyasi tarihini değiştirmiş ve Türklerin Ermeni soykırımını yapmadığını tüm belgeleri ile ortaya koyan canlı bir tarihti Ayhan Ömer. Onun kitabına hayatınızda olmayacak kadar hüzün ve sevgiyle bakacak, belki de bir gecede soluksuz okuyacaksınız. Hapiste gördüğü işkenceler, zorunlu seyrettirilen idamlar onu sadece hayata daha sıkı bağlayan çok acı yıllardı.Sevdaları vardı onu hayata gömen, arkadaşlıkları oldu hâlâ ona şekil veren, gazeteleri oldu fikrini anlatan, okunan.Ve görüşleri vardı, ülkesi için hayata geçirmek istediği.Ülkem İçin den daha iyi bir isim olamaz bu kitap için. Okurken bu adam benden birisi diyeceğiniz ve sizi siz olduğunuz için kendine bağlayan bir gerçek hikâye bu. Kimin dost kimin düşman olduğunu ülkece anlayacağınız bir belgesel bu. Ulus Devlet ilkesinden kesinlikle taviz vermeden ekonomi, hukuk, eğitim, askerlik, terör, siyasi model kısaca size yeniden yapılanmanın yolunu gösterip, çözüm yaratan bir yol kitabı bu.Her şey 24 Kasım 1955de başladı ve hâlâ devam ediyor, edecek...Ayhan Ömer Alis

Yaşadıklarından ders alan, sanki hayatın içinde öğrenilmeyecek bir şey bırakmak istemezcesine, hayatın içinde olan bir adamdı Ayhan Ömer. Ona sorarsanız hayat sizi değil, siz hayatı yakalamak ve üstüne üstüne gitmek zorundaydınız. Tesadüflerin oynadığı bir oyun değildi onun hayatı. Sanki her şey planlıydı. Ateizimden Allaha giden yolu, soldan sağa ve sağdan sola giden yolları görmüş ve Atatürke giden yolu bulmuş. Deniz Gezmişle, Süleyman Demirelle beraber canlı yaşamış. İslamın tek bir çatı altında birleşmesi için çıkardığı Milli Karar Gazetesiyle 163. maddeye meydan okuyarak çaba sarf etmiş; sahte mehdilerin kurduğu saltanatlara cephe almış, tüm dinleri ve mezhepleri Kuranın Allahına ulaştıracak yolu bulmuştur.HP ve SODEFi birleştirip siyasi yelpazede SHP adını aldırmış; 1982 Anayasasının Anti Demokratik uygulamalarından. Demokrasinin yüz karası olmuş 4. maddeyi 1987 yılında referanduma taşıtmış, 75 bin oyla Türkiyenin siyasi tarihini değiştirmiş ve Türklerin Ermeni soykırımını yapmadığını tüm belgeleri ile ortaya koyan canlı bir tarihti Ayhan Ömer. Onun kitabına hayatınızda olmayacak kadar hüzün ve sevgiyle bakacak, belki de bir gecede soluksuz okuyacaksınız. Hapiste gördüğü işkenceler, zorunlu seyrettirilen idamlar onu sadece hayata daha sıkı bağlayan çok acı yıllardı.Sevdaları vardı onu hayata gömen, arkadaşlıkları oldu hâlâ ona şekil veren, gazeteleri oldu fikrini anlatan, okunan.Ve görüşleri vardı, ülkesi için hayata geçirmek istediği.Ülkem İçin den daha iyi bir isim ol... tümünü göster