Türkiye Avrupaya çelişkili işaretler göndermektedir. Uzun yıllardır Avrupa Birliğine giriş için aday olan Türkiye, ılımlı İslamcı olarak tanınan bir hükümet tarafından yönetilmektedir. Bu hükümet biçimsel açıdan demokratik bir yapıya sahiptir fakat iç ve dış politikaları, çoğunlukla askerlerden oluşan Milli Güvenlik Kurulu tarafından belirlenmektedir. Dünyaya ve özellikle de Avrupaya açık olmasına rağmen, kendini bir yandan da milli güvenliği dış olduğu kadar iç düşmanlar tarafından da tehdit edilen bir kuşatılmış kale sendromu içine hapsetmektedir.Bu kitap, Türkiyenin yirminci yüzyıl boyunca gelişimini takip ederek bu durumu anlamaya yardımcı olacak anahtarlar sağlamaktadır.
Türkiye Avrupaya çelişkili işaretler göndermektedir. Uzun yıllardır Avrupa Birliğine giriş için aday olan Türkiye, ılımlı İslamcı olarak tanınan bir hükümet tarafından yönetilmektedir. Bu hükümet biçimsel açıdan demokratik bir yapıya sahiptir fakat iç ve dış politikaları, çoğunlukla askerlerden oluşan Milli Güvenlik Kurulu tarafından belirlenmektedir. Dünyaya ve özellikle de Avrupaya açık olmasına rağmen, kendini bir yandan da milli güvenliği dış olduğu kadar iç düşmanlar tarafından da tehdit edilen bir kuşatılmış kale sendromu içine hapsetmektedir.Bu kitap, Türkiyenin yirminci yüzyıl boyunca gelişimini takip ederek bu durumu anlamaya yardımcı olacak anahtarlar sağlamaktadır.