Trablusgarp Savaşı ve Türk İtalyan Diplomatik İlişkileri

Gerek Osmanlı İmparatorluğu gerekse İtalya Krallığı 20. yüzyıl başında, Düvel-i Muazzamanın ikinci kategori aktörleri arasındaydılar. 1911de İtalyan kuvvetlerinin Libya topraklarını işgaliyle iki devlet arasında patlak veren Trablusgarp Savaşı, bu nedenle Birinci Dünya Savaşı öncesindeki önemli provalardan biri sayılabilir.Emperyalist özlemlerini Roma İmparatorluğu hayalleriyle bütünleştiren İtalyada siyasi ve diplomatik çevreler Libya çıkarmasına uzun süredir hazırlanırken, askeri hazırlıklar çeşitli nedenlerden ötürü yetersiz kalmıştı.Osmanlı cephesinde ise, hem iç çatışmalar hem de Balkan devletleriyle giderek yükselen gerilim, Hariciye kadrolarının ve ordunun İtalyan saldırısı karşısında tam anlamıyla hazırlıksız yakalanmasına yol açmıştı.Osmanlı donanmasının güçsüzlüğü denizden yardım gönderilmesini engellerken, sınırdan kaçak geçerek gönüllü olarak Trablusa gidip direnişi örgütleyen Mustafa Kemal Bey, Enver Bey, Fethi Bey gibi subayların çabaları İtalyanları dar bir sahil şeridinde tutmuş, askeri açıdan durum bir anlamda kilitlenmişti. Ama kapıya dayanan Balkan Harbi yüzünden iki cephede savaşmayı göze alamayan Osmanlı İmparatorluğu Trablusgarp vilayetini diplomasi masasında kaybedecekti.Timothy W. Childsın, İtalyan kaynaklarının ve devlet arşivlerinin yanı sıra, Dışişleri Bakanlığındaki Osmanlı Hariciye arşivlerinde de sürdürdüğü uzun bir incelemenin ürünü olan bu eser, yakın tarihimizin bu önemli kaybının diplomatik ve askeri yönlerini ayrı ayrı ele alıyor; savaş alanındaki ve pazarlık masasındaki süreçleri, dönemin uluslararası dengeleriyle birlikte yorumluyor.

Gerek Osmanlı İmparatorluğu gerekse İtalya Krallığı 20. yüzyıl başında, Düvel-i Muazzamanın ikinci kategori aktörleri arasındaydılar. 1911de İtalyan kuvvetlerinin Libya topraklarını işgaliyle iki devlet arasında patlak veren Trablusgarp Savaşı, bu nedenle Birinci Dünya Savaşı öncesindeki önemli provalardan biri sayılabilir.Emperyalist özlemlerini Roma İmparatorluğu hayalleriyle bütünleştiren İtalyada siyasi ve diplomatik çevreler Libya çıkarmasına uzun süredir hazırlanırken, askeri hazırlıklar çeşitli nedenlerden ötürü yetersiz kalmıştı.Osmanlı cephesinde ise, hem iç çatışmalar hem de Balkan devletleriyle giderek yükselen gerilim, Hariciye kadrolarının ve ordunun İtalyan saldırısı karşısında tam anlamıyla hazırlıksız yakalanmasına yol açmıştı.Osmanlı donanmasının güçsüzlüğü denizden yardım gönderilmesini engellerken, sınırdan kaçak geçerek gönüllü olarak Trablusa gidip direnişi örgütleyen Mustafa Kemal Bey, Enver Bey, Fethi Bey gibi subayların çabaları İtalyanları dar bir sahil şeridinde tutmuş, askeri açıdan durum bir anlamda kilitlenmişti. Ama kapıya dayanan Balkan Harbi yüzünden iki cephede savaşmayı göze alamayan Osmanlı İmparatorluğu Trablusgarp vilayetini diplomasi masasında kaybedecekti.Timothy W. Childsın, İtalyan kaynaklarının ve devlet arşivlerinin yanı sıra, Dışişleri Bakanlığındaki Osmanlı Hariciye arşivlerinde de sürdürdüğü uzun bir incelemenin ürünü olan bu eser, yakın tarihimizin bu önemli kaybının diplomatik ve askeri yönlerini ayrı ayrı ele alıyor; savaş alan... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
9 puan

1911-1912 Trablusgarp savaşını anlatan fazla eser yok piyasada. Bu eser diplomatik olarak Osmanlı Devletinin durumu, İtalya'nın durumu ve diğer devletlerin durumu, dünyadaki o zamanki gelişmeleri etraflıca incelemiş bir eser. Yazar hem Osmanlı arşivinde çalışmış, hatıratları ve o dönemi incelemiş. Hemde italya arşivinde çalışmış, hatıratları okumuş ve italyanın o dönemini incelemiş. Savaş konusunda geniş bir bilgi vermese de savaşa giden yoldaki olayları ve o yıllarda gerçekleşen olayları çok iyi incelmemiş, tüm konular hakkında geniş bir bilgi edinebileceğiniz bir eser.


Baskı Bilgileri



ISBN
9789944882460

Etiketler: siyasi-askeri tarih

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Epichan
1 kişi

Okumak İsteyenler

symnr
1 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski