Cengiz Aytmatov edebiyat - hikaye Toprak Ana, ünlü yazar Cengiz Aytmatovun en güzel romanlarından biridir.Bu eserde, savaş meydanında eşini ve üç oğlunu kaybeden kahraman bir ananın, zor zamanlarda dişi-tırnağı ile işlediği, kanı ve teriyle suladığı toprakla dertleşmesini okuyoruz. İnsan sevgisinin, çalışkanlığın ve fedakârlığın nasıl kutsal bir yüceliğe ulaştığını en çarpıcı örnekleriyle görüyoruz.Yetiştirdiği buğdayı kendisine bir avuç ayıramadan cephedeki asker için gönderen Kırgız köylüsünün İkinci Dünya Savaşı sırasında çektiği sıkıntıları, acıları da film seyreder gibi görüyoruz.Bu kadar da değil... Aytmatov, güçlü kalemiyle, aşk ve nefreti, iyi ile kötüyü yüzleştiriyor, okuru heyecandan heyecana sürüklüyor ve düşündürüyor.Zevkle okuyacağınızdan eminiz.
Cengiz Aytmatov edebiyat - hikaye Toprak Ana, ünlü yazar Cengiz Aytmatovun en güzel romanlarından biridir.Bu eserde, savaş meydanında eşini ve üç oğlunu kaybeden kahraman bir ananın, zor zamanlarda dişi-tırnağı ile işlediği, kanı ve teriyle suladığı toprakla dertleşmesini okuyoruz. İnsan sevgisinin, çalışkanlığın ve fedakârlığın nasıl kutsal bir yüceliğe ulaştığını en çarpıcı örnekleriyle görüyoruz.Yetiştirdiği buğdayı kendisine bir avuç ayıramadan cephedeki asker için gönderen Kırgız köylüsünün İkinci Dünya Savaşı sırasında çektiği sıkıntıları, acıları da film seyreder gibi görüyoruz.Bu kadar da değil... Aytmatov, güçlü kalemiyle, aşk ve nefreti, iyi ile kötüyü yüzleştiriyor, okuru heyecandan heyecana sürüklüyor ve düşündürüyor.Zevkle okuyacağınızdan eminiz.
Cengiz Aytmatov yaşamının son yıllarında tanışma ve yüz yüze konuşma şerefine eriştiğim en büyük türk yazarlardan birisi.
Yazarın anlatım dilini seviyorum, yormadan okunuyor kitapları.
Savaşın getirdikleri, acı düşen aileleri, ülkeyi anlatış biçimi iyiydi.
Tolganay Ana'nın toprağı ile dertleşmesi, evinden 3 oğul bir eş şehit vermesi, gelini ile yaşadıkları, hayat mücadelesi, umut güzel aktarılmış. Az sayfa sayısı ile bir çok duygu aktarılmış.
Tavsiye ederim...
Savaşı anlatan çok yazar geldi geçti ama hiç biri olması gerektiği gibi yazamamıştı belki. Aytmatov tam olarak bunu yapmış. Üç oğlunu, kocasını, gelinini kaybeden, acılı ve bir o kadar da sağlam bir anne nasıl anlatılmalıysa o şekilde yazmış. Uzun zamandır en çok duygulandığım eserdi. Tavsiye ederim.
Çok sürükleyici olmasa da anlatımı akıcıydı.
Bir kadının, daha sonra bir annenin, ilk gençlik yıllarından hayatının son demlerine kadar yaşadıkları anlatılıyor.
çok ince gibi gözükse de çok dolu bir kitap ne zaman aklıma gelse düşüncelere dalıp gidiyorum
Savaşta eşini ve üç oğlunu kaybeden bir annenin hikayesi. Buna rağmen bu acılara katlanarak var olma mücadelesi. Fedakarlığın, sevginin, dayanışmanın en doruklara ulaştığı bir hikaye. Okumuyor film seyrediyorsunuz sanki. Farkında olmadan gözlerinizden damlalar düşüyor ve Tolgonay Ana' nın acısına ortak oluyorsunuz.
Süper bir hikaye yalın ve akıcı bir anlatım. İşte okunacak kitapların şahı.
Çok net bir şekilde KÖY hayatının anlatıldığı ve savaş yüzünden şehitlerin ailelerinin durumunun, çok başarılı bir şekilde, okuyucuya sunulmuş olduğu iyi bir eser. Ama biraz sıkıcı!..
Cengiz aytmatovun şimdiye kadar okuduğum en en en en iyi eseri. Hiç bir kitabı okurken gözümden yaş gelmemişti. O nasıl bir olay örgüsü, nasıl bir sihirbazlıktır.Nasıl bir anlatımdır. Şayet sen dostum burdaki yorumlara bakıp bu kitabı okumaya kalkışacaksan, bu kitabı okumadan ölme.
İkinci Dünya Savaşı sırasında, SSCB için, küçük bir kasabada geçen savaşta üç oğlunu,kocasını ve gelinini kaybeden bir kadının toprakla yaptığı söyleşiyi, dayanışmayı,hasreti ve ıstırabı anlatır.
yazarın en sevdiğim romanlarından biridir. içim acıya acıya okumuştum.Düşündürü ,hayatın tam ortasından geçen bir romandır.
Bir kadın savaşta ailesini kaybederse kime sarılabilir ki en zor anında kimden destek alır? Bu çalışkan kadını ayakta tutan nedir ? Cevap mı ; TOPRAK . . .
İnsan okurken düşünüyor, 'Bir insanın sabır sınırları nereye kadar?' ama Tolgonay her şeyin üstesinden gelmeyi başarıyor ve bir şeylere tutanabiliyor.
Konu itibariyle güzeldi fakat anlatımda bir eksiklik vardı sanki. Biraz sıkıldım gibi.
Cengiz Aytmatov ile ilk tanışmamdı. Gayet içten ve hüzünlü bir tarzı var. Beğendim ve başka kitaplarını da okuyacağımı düşünüyorum.
Okuduğum ilk cengiz aytmotov kitabıydı.Dilinin yalınlığı,konunun sürükleyiciliği beni çok etkiledi , oldukça kısa bir kitap bir çırpıda okumalık...
mükemmeliğin yapıtı denilebilir bence. acıyı iliklerinizde hissettiren, içinizi cız ettiren, anlatımı böylesine yoğun ve güzel nadir kitaplardan biri. okuyun okutun.
Kısa ve yalın cümlelerin usta yazarı Cengiz Aytmatov bu eserinde II. Dünya Savaşı döneminde yaşanan dramları bir ananın gözünden yalın ve etkileyici bir şekilde anlatmış. Yürek burkan, insanı duygu seline kaptıran ve savaşa lanet ettiren bir eser... Bu kitap bize en kötü barışın bile en iyi savaştan daha iyi olduğunu ve bozkır kadınının erkeğinden hiç aşağı kalır yanı olmadığını hatta bazı yönlerden erkeğinden daha üstün olduğunu ve savaşları asıl kazananın veya kaybedenin 'Toprak Ana' ve analar olduğunu kanıtlıyor.
okurken beni yer yer duygulandıran, savaşın ocakları nasıl söndürdüğünü anlatan güzel bir kitap...
Cengiz Aytmatov'un dünyasına bu kitapla giriş yaptım. Devamı da gelecek. Büyükler karar verir,halk cefasını çeker. Bir köy, tek hayali kendi toprağında kendine yetecek ekmeğini kendi emeğiyle kazanmak olan insanların birden hayatlarına savaş girer ve artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır. Okuyunuz.
Kitabı elime aldım başladım bitirdim bıraktım.Ama her saniye sol yanımda bir sancı ile okudum kitabı..Nekadar acı..ne kadar buruk bir hikaye..Savaşın en acımasız yönünü anlatan bir kitap..
savaş bütün, insanları katı, bayağı, acımasız, bencil, ruhsuz Bir hale getirmez. savaş kanlı çizmeleriyle insanları kırk yıl çiğneyip ezebilir, onları öldürebilir, Her Şeyi yakıp yıkabilirdi ama, insan denen varlığa baş eğdiremez, değerini düşürüp onu gerçek anlamda mağlup edemez.
Sayfa: 106
Yazarın ilk okuduğum kitabıydı ve bundan sonra tüm kitaplarını da usul usul okumak istiyorum. İnsanlar gerçekten çok büyük acılar yaşamışlar savaş dönemlerinde.. Bunun ülkesi, dini, dili, ırkı yok. Ama her şeye rağmen yine ayakta kalmışlar. Bazen en büyük sorunlarla kendimizin uğraştığını zannederiz ancak, aslında dünya üzerinde daha nice büyük acılar yaşanıyor. Bu kitap da bunu bize en güzel şekilde yansıtıyor. Anlatımını çok sevdim Aytmatov'un. Bir erkek olarak, kadın karakter ağzıyla anlatmış ancak o kadının, kadınlık ve analık hislerini çok güzel yansıtmış
Nasılda okurken boğazımda düğümlendi kelimeler... Şu an duygularımı anlatacak kelimeleri bulamıyorum. Ne çok duygu yüklü bir kitap oysaki...
Bir yanda savaşın felaketi; diğer yandan bir ananın sevgisi, merhameti, asaleti... Her kaybedişte daha güçlü oluşu ya da güçlü olmak zorunda olması... Bu kitap okunmalı, okunmalı, okunmalı...
Tek kelime ile müthiş bir eser. Cengiz Aytmatov'un diğer eserlerindeki üslübu bu kitabında da aynen devam etmekte. Oldukça etkileyici ve okuduktan sonra kolay etkisinden çıkılacak bir kitap değil. Okumak isteyene şiddetle tavsiye edilir.
Ne diyordu kitapta "Söyle bana Toprak Ana, gerçeği söyle: İnsanlar savaşmadan yaşayamazlar mı?" İnsanlar savaşmadan yaşayamaz mı? Dünya var olduğundan bu yana savaşlar hep var ve de devam edecek. Sorsan savaşı başlatanlara "Niye savaşıyorsunuz?" diye. Verecekleri cevap "barış içinde yaşamak için" yada "daha iyi bir gelecek için" olacak. Daha iyi bir gelecek için yada barış içinde yaşamak için savaşmalı mı insan? Kitaptaki gibi toprağıyla uğraşsa, ekinlerini mahsullerini yaşatsa insan daha barış oldu olmaz mıydı dünya?
138 sayfa
Tolunay Kitabın ana kahramanıdır. Gençliğinde çok güzel ve çalışkan bir kadınmış.
Savankul Kara bıyıklı esmer bir yiğit. Azimli ve çalışkan. Aynı zamanda Tolunay Ananın kocasıdır.
Kasım İlk evlatları.Babasın benziyor. Karısını seven iyi bir evlat.
Muslubeg Ortanca evlatları.Ağabeyi gibi o da babasına benziyor. Müzikten hoşlanan bir insan.
Caynak Son evlatları.Daha çok annesine benzior.Kara gözleri var.
Aliman Genç,esmer bir dağ kızı.Kasım'ın eşi.