Ten ve Taş

Metiste sosyolojiyle mimari ve şehir planlamacılığı arasındaki, daha genelde sosyal tarihle mekânın örgütlenmesi arasındaki ilişkilere duyduğumuz ilgi yeni değil: Daha önce Çağlar Keyder tarafından hazırlanan İstanbul kitabını ve David Harveyin Postmodernliğin Durumunu yayımlarken bu ilgiden hareket etmiştik. Şimdi bunlara Tuncay Birkanın çevirisiyle zevkle okunacak Ten ve Taşı ekliyoruz. Modern binaların çoğunu lanetlemiş gibi görünen duyusal yoksunluk; kent ortamını sakatlayan sıkıcılık, monotonluk ve elle tutulur kısırlık. Richard Sennett modern kent karşısında kapıldığı şaşkınlığın vesile olduğunu söylüyor bu kitabı yazmasına. Ten ve Taş, şehrin, insanların bedensel deneyimleri yoluyla anlatılan bir tarihidir: Antik dönem Atinasından modern New Yorka erkekler ve kadınlar şehirlerde nasıl deviniyorlardı, ne görüp işitiyorlardı, burunları hangi kokularla doluydu, nerede yemek yiyorlardı, nasıl giyiniyorlardı, ne zaman banyo yapıyorlardı, nasıl sevişiyorlardı? Bu kitap insanların bedenlerini geçmişi anlamanın bir yolu olarak ele almasına rağmen, kent mekânındaki fiziksel duyumların tarihsel bir kataloğundan öte bir şeydir. Batı uygarlığı bedenin haysiyetine ve insan bedenlerinin çeşitliliğine hürmet etmekte hep zorlanmıştır: bedenle ilgili bu zorlukların mimaride, şehir tasarımında ve planlama pratiğinde nasıl ifade edilmiş olduğunu anlamaya, anlatmaya çalıştım.

Metiste sosyolojiyle mimari ve şehir planlamacılığı arasındaki, daha genelde sosyal tarihle mekânın örgütlenmesi arasındaki ilişkilere duyduğumuz ilgi yeni değil: Daha önce Çağlar Keyder tarafından hazırlanan İstanbul kitabını ve David Harveyin Postmodernliğin Durumunu yayımlarken bu ilgiden hareket etmiştik. Şimdi bunlara Tuncay Birkanın çevirisiyle zevkle okunacak Ten ve Taşı ekliyoruz. Modern binaların çoğunu lanetlemiş gibi görünen duyusal yoksunluk; kent ortamını sakatlayan sıkıcılık, monotonluk ve elle tutulur kısırlık. Richard Sennett modern kent karşısında kapıldığı şaşkınlığın vesile olduğunu söylüyor bu kitabı yazmasına. Ten ve Taş, şehrin, insanların bedensel deneyimleri yoluyla anlatılan bir tarihidir: Antik dönem Atinasından modern New Yorka erkekler ve kadınlar şehirlerde nasıl deviniyorlardı, ne görüp işitiyorlardı, burunları hangi kokularla doluydu, nerede yemek yiyorlardı, nasıl giyiniyorlardı, ne zaman banyo yapıyorlardı, nasıl sevişiyorlardı? Bu kitap insanların bedenlerini geçmişi anlamanın bir yolu olarak ele almasına rağmen, kent mekânındaki fiziksel duyumların tarihsel bir kataloğundan öte bir şeydir. Batı uygarlığı bedenin haysiyetine ve insan bedenlerinin çeşitliliğine hürmet etmekte hep zorlanmıştır: bedenle ilgili bu zorlukların mimaride, şehir tasarımında ve planlama pratiğinde nasıl ifade edilmiş olduğunu anlamaya, anlatmaya çalıştım.


Değerlendirmeler

değerlendirme
10 puan

Çok yönlü bir yazarın çok katmanlı neredeyse insanlık tarihinin tamamını kapsayan bir süreci beden kent ve toplum üzerinden inceleyen kitabı. Müzisyen ve araştırmacı bir insan olarak Sennet'in kitaplarında bu ikisinin bir birleşimini görüyorsunuz. Dili ritimsel bir akademik dil. Ancak çok teoriye kaçmayan rahatça anlaşılabilecek bir üslup. Sadece dikkatle ve özümsenerek okunmayı gerektiriyor ve bunu hak ediyor. Sennet'in kitapta kent mekanlarının büyük ölçüde insanların bedenlerinin yaşam biçimleri yoluyla şekillendiğini anlatmaktadır kendi deyimiyle. Ten ve taş başlığı insan bedeni ve kent ilişkisini açıklaması açısından oldukça iyi bir başlık. Arkadaşıyla bir sinema etkinliğine gittikleri anısıyla başlayan Sennet'in bölüm bölüm kent dokusunu ve insanın kendi bedeniyle ilişkisinin kentteki yansımalarını anlatmaktadır. Bedenin ne anlama geldiğini antik kentlerden günümüz kentlerine kadar getirmekte ve toplumsal dokuda bedenin ve kent olgusunun dönüşümünü anlatmakta bunların toplumsal sınıflara ilişkilere ve hareketlere etkisini tartışmaktadır. Vücut ısısının bile Nasıl bedenlerde bir ast-üst ilişkisi yarattığını bedenlere yüklenen anlamla yaşamın üzerine kurulan kentlerin yapısının etkileşimini toplumlar ve insanlar arasındaki dokunma korkusuna yol açan ayrışmaları rahatlık ve konforlul olgularının bedeni Nasıl Pasifize ettiğini kitlelerin pasif be aktif davranışlarına yol açan etmenleri beden ve kent anahtar sözcükleriyle irdeliyor. Eksik kalan yönleri vardır belki ancak çok değerli bir araştırma ve sosyal bilimlere ilgi duyan herkesçe okunmaya değer bir eser.


Baskı Bilgileri

388 sayfa



Etiketler: düşünce

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Versatilpen bilalante KeremmB gokceeek leccedeyasiyo
9 kişi

Okumak İsteyenler

aden isyan Auryn
2 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski