Şimdi Terk Edin Çadırımı

Veysi Erdoğan, 1982 yılında Diyarbakırda doğdu. Dicle Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölümünden mezun oldu. Diyarbakırın Silvan ilçesinde Türkçe öğretmeni olarak görev yapıyor. Şiirleri ve şiir üzerine yazıları Varlık, Kitap-lık, Özgür Edebiyat, Yasakmeyve, Yom Sanat, Yaratım, Tigris, Mühür, Pitoresk, Mor Taka, İtaki, Yazılıkaya dergilerinde yayımlandı. Şimdi Terk Edin Çadırımı adlı dosyasıyla 2008 Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülüne değer görülen şair, şiirin çok önemli bir kan bağışı olduğuna inanıyor. Kendi deyişiyle, Şiire odaklanmış her insanın serüveni, yeryüzünü karşısına almakla başlar. İlk tanışıklık onunla olmuştur. Çünkü o olmasaydı, şiire hacet kalmazdı. Onun varlığı, şiirin varoluşuna zemindir. Biz ona bakarak kendimize gideriz bir nebze, yazdıklarımızı şekillendiririz. Bir bakış elde etmek telaşına kapılırız onun karşısında. Çünkü yaratımlarımız yeryüzünün mükemmeliyeti karşısında hiçbir zaman olamayacak bir müsveddedir. Benim serüvenim ise, evrene dahil olan ölümü ve karanlığı şiire buyur etmemle başlar. Yeryüzünün sonsuzluğu içinde beni sarsan önemli iki olgudur bunlar. Belirsizlikler yumağı! Metafizik bir kaos! İşte ben buraya bakmaya çalıştığım esnada şiire değdim. Baktım ki yanıt yok, burada konaklamam gerektiğini anladım. O günden beridir buradayım ve sormaktayım dünyayı kendime.

Veysi Erdoğan, 1982 yılında Diyarbakırda doğdu. Dicle Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölümünden mezun oldu. Diyarbakırın Silvan ilçesinde Türkçe öğretmeni olarak görev yapıyor. Şiirleri ve şiir üzerine yazıları Varlık, Kitap-lık, Özgür Edebiyat, Yasakmeyve, Yom Sanat, Yaratım, Tigris, Mühür, Pitoresk, Mor Taka, İtaki, Yazılıkaya dergilerinde yayımlandı. Şimdi Terk Edin Çadırımı adlı dosyasıyla 2008 Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülüne değer görülen şair, şiirin çok önemli bir kan bağışı olduğuna inanıyor. Kendi deyişiyle, Şiire odaklanmış her insanın serüveni, yeryüzünü karşısına almakla başlar. İlk tanışıklık onunla olmuştur. Çünkü o olmasaydı, şiire hacet kalmazdı. Onun varlığı, şiirin varoluşuna zemindir. Biz ona bakarak kendimize gideriz bir nebze, yazdıklarımızı şekillendiririz. Bir bakış elde etmek telaşına kapılırız onun karşısında. Çünkü yaratımlarımız yeryüzünün mükemmeliyeti karşısında hiçbir zaman olamayacak bir müsveddedir. Benim serüvenim ise, evrene dahil olan ölümü ve karanlığı şiire buyur etmemle başlar. Yeryüzünün sonsuzluğu içinde beni sarsan önemli iki olgudur bunlar. Belirsizlikler yumağı! Metafizik bir kaos! İşte ben buraya bakmaya çalıştığım esnada şiire değdim. Baktım ki yanıt yok, burada konaklamam gerektiğini anladım. O günden beridir buradayım ve sormaktayım dünyayı kendime.