Şemdinli`den Körfez`e Kriz Notları

Milletler onu ayakta tutan dinamikleriyle varolur. Bu dinamiklerden biri bürokrasidir. Her ne kadar hantal bir bürokrasiye sahip olsak da, vatanından ve milletinden güç alan dürüst bürokratlar sayesinde yol alıyoruz.Kaymakamlık tüm bürokratik görevler içerisinde halka en yakın olanıdır. Vatandaşlarla sürekli iletişim içerisind olmayı, onların dertlerini dinleyip çözüm bulmayı gerektirir. Halkla yüksek bürokrasi arasındaki köprüdür.Ülkemizin yetiştirdiği başarılı kaymakamlardan Erdoğan Ülker, kaymakamlık görevi boyunca başından geçenleri, tanık olduğu ilginç olayları anJaüyor. Ayrıca bu kitap sosyal hayatımıza damgasını vurmuş iki olaydan dolayı bile okunmayı hak ediyor: Birincisi; Saddam rejiminin Kuveyti İşgal etmesiyle birlikte yüz binlerce Iraklı sığınmacının sınırlarımızı aşıp bir insanlık dramı oluşturması, diğeri ise yaralarını sarmakta hâlâ zorlandığımız 17 Ağustos 1999 Körfez ve 12 Kasım 1999 Düzce depremleridir. Erdoğan Ülker iarihe geçmiş her iki dramda da bu bölgelerde görev yapıyordu.Yakın tarihin sayfalarına dipnot olarak düşen bu kitap Türk siyasi hayatını anlamak ve bu kademelerde görev yapan ve yapmak isteyen herkes için bir rehber niteliğinde.

Milletler onu ayakta tutan dinamikleriyle varolur. Bu dinamiklerden biri bürokrasidir. Her ne kadar hantal bir bürokrasiye sahip olsak da, vatanından ve milletinden güç alan dürüst bürokratlar sayesinde yol alıyoruz.Kaymakamlık tüm bürokratik görevler içerisinde halka en yakın olanıdır. Vatandaşlarla sürekli iletişim içerisind olmayı, onların dertlerini dinleyip çözüm bulmayı gerektirir. Halkla yüksek bürokrasi arasındaki köprüdür.Ülkemizin yetiştirdiği başarılı kaymakamlardan Erdoğan Ülker, kaymakamlık görevi boyunca başından geçenleri, tanık olduğu ilginç olayları anJaüyor. Ayrıca bu kitap sosyal hayatımıza damgasını vurmuş iki olaydan dolayı bile okunmayı hak ediyor: Birincisi; Saddam rejiminin Kuveyti İşgal etmesiyle birlikte yüz binlerce Iraklı sığınmacının sınırlarımızı aşıp bir insanlık dramı oluşturması, diğeri ise yaralarını sarmakta hâlâ zorlandığımız 17 Ağustos 1999 Körfez ve 12 Kasım 1999 Düzce depremleridir. Erdoğan Ülker iarihe geçmiş her iki dramda da bu bölgelerde görev yapıyordu.Yakın tarihin sayfalarına dipnot olarak düşen bu kitap Türk siyasi hayatını anlamak ve bu kademelerde görev yapan ve yapmak isteyen herkes için bir rehber niteliğinde.