Şehir ve Hayvan

“Kentsel” olan bizatihi insan-hayvan ilişkileriyle iç içedir. Modern şehir türler-arası ilişkilerin bir ürünü, “türler-ötesi” bir alan olarak da kavramsallaştırılabilir. Hayvanların şehirdeki mevcudiyeti geçmişte kalmış ya da kırsal alana özgü bir gerçeklik değildir. Evlerimizde, bahçelerimizde, hudut bölgelerinde, çatılarda, parklarda, pencere önlerinde, şehrin gökyüzünde, metruk binalarda, sokaklarda, demiryollarında, kanalizasyon sistemlerinde ve yeraltı dehlizlerinde hayatlarını sürdürürler. Onlarla birlikte yaşadığımız gerçeği sadece bir farkındalık meselesidir. Onlar, “proletarya kadar kente özgü, bürokratlar kadar şehirli”dirler. Bu hayvanları şehir kavrayışımıza dahil etmeyişimiz, bir “hülya”dan kaynaklanır: Şehri, “insanın, içinde yaşadığı dünyayı daha gönlüne göre hale getirmekte en ahenkli ve genel olarak en başarılı girişimi” olarak gösteren bir hülyadır bu.

Elinizdeki derleme, Türkiye şehirlerini hayvanların penceresinden nasıl görebileceğimiz ya da Türkiye’deki şehir kavrayışını hayvanları merkeze alarak nasıl gözden geçirebileceğimize dair fragmanlar sunuyor, fikirler üretiyor. Bu makalelerin, şehrin haritasına hayvanları yerleştirmek ve şehri kavradığımız kuramsal yaklaşımları hayvanları da hesaba katarak gözden geçirmek doğrultusundaki yeni çalışmalara ilham olmasını diliyoruz.

• Sunuş: Şehrin Öbür Nefesi, Hülya Yalçın
• Giriş: Hayvanları Dahil Eden Bir Şehir Kuramına Doğru, Ayten Alkan
• ABD’li Seyyahların Gözünden 19. Yüzyıl Osmanlı Şehirlerinde İnsan-Hayvan Karşılaşmaları, Cansu Özge Özmen
• Empatinin Kültürel Boyutları Üzerine: Sokak Hayvanları ve İstanbul, Kimberly Hart
• İstanbul Sokaklarında Türler Karşılaştığında: Kedi’nin Temizliği, Taşkafa’nın Hayaleti, Özlem Güçlü
• Kafesin İki Tarafı: Atatürk Orman Çiftliği Hayvanat Bahçesi’nin Hafızası Derya Acuner
• Zonguldak’taki Emekçi Katırlar: Hayvan Emeği ve Direnişi Üzerine Bir İnceleme, Figen Uzar Özdemir
• Kurban Kaçış Yolları: Dönüşen Şehirler ve Şehirlilikler Arasında, Ezgi Burgan
• Sınırlı Kamusallık İçinde Görünmez Patikalar: Konya’da Kuşlar, Anıtlar ve Dışarıdakiler, Pınar Karababa

“Kentsel” olan bizatihi insan-hayvan ilişkileriyle iç içedir. Modern şehir türler-arası ilişkilerin bir ürünü, “türler-ötesi” bir alan olarak da kavramsallaştırılabilir. Hayvanların şehirdeki mevcudiyeti geçmişte kalmış ya da kırsal alana özgü bir gerçeklik değildir. Evlerimizde, bahçelerimizde, hudut bölgelerinde, çatılarda, parklarda, pencere önlerinde, şehrin gökyüzünde, metruk binalarda, sokaklarda, demiryollarında, kanalizasyon sistemlerinde ve yeraltı dehlizlerinde hayatlarını sürdürürler. Onlarla birlikte yaşadığımız gerçeği sadece bir farkındalık meselesidir. Onlar, “proletarya kadar kente özgü, bürokratlar kadar şehirli”dirler. Bu hayvanları şehir kavrayışımıza dahil etmeyişimiz, bir “hülya”dan kaynaklanır: Şehri, “insanın, içinde yaşadığı dünyayı daha gönlüne göre hale getirmekte en ahenkli ve genel olarak en başarılı girişimi” olarak gösteren bir hülyadır bu.

Elinizdeki derleme, Türkiye şehirlerini hayvanların penceresinden nasıl görebileceğimiz ya da Türkiye’deki şehir kavrayışını hayvanları merkeze alarak nasıl gözden geçirebileceğimize dair fragmanlar sunuyor, fikirler üretiyor. Bu makalelerin, şehrin haritasına hayvanları yerleştirmek ve şehri kavradığımız kuramsal yaklaşımları hayvanları da hesaba katarak gözden geçirmek doğrultusundaki yeni çalışmalara ilham olmasını diliyoruz.

• Sunuş: Şehrin Öbür Nefesi, Hülya Yalçın
• Giriş: Hayvanları Dahil Eden Bir Şehir Kuramına Doğru, Ayten Alkan
• ABD’li Seyyahların Gözünden 19. Yüzyıl Osmanlı Şehirlerinde İns... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 1. baskı, 280 sayfa
Mart2020 tarihinde, Patika Kitap YayınlarıI tarafından yayınlandı


ISBN
9786056887741
Dil
Türkiye Türkçesi

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski