Savaş ve Barış (Cilt 4)

Bir güvercin kanadı beyazlığında yürekleri aydınlatan bir kelime: Barış. Diğeri yürekleri karanlığa sürükleyen ezip, mahveden bir kelime savaş. Birbirine zıt ama biri olmadan diğerinin anlamının kıymetinin bilinemeyeceği bir ikilem.

Tolstoy'un bu eserinde savaşı ve barışı yaşamış insanların farlı iki devrede içinde oldukları ruh halleri ve yaşadıkları karşımıza çıkıyor. Savaşın acımasızlığı, yıkıcılığı, bedenlere ve ruhlara getirdiği kasvet, karanlık... Barışın güvenliği, dirilticiliği, bedenlere ve ruhlara getirdiği aydınlık sevinç...

Aynı insanların farklı zamanları nasıl yaşadıkları ve ruhlarındaki değişiklikler, ellerinden kayıp giden ve geri gelmeyen yitik zaman... İlgiyle okuyacaksınız.

Bir güvercin kanadı beyazlığında yürekleri aydınlatan bir kelime: Barış. Diğeri yürekleri karanlığa sürükleyen ezip, mahveden bir kelime savaş. Birbirine zıt ama biri olmadan diğerinin anlamının kıymetinin bilinemeyeceği bir ikilem.

Tolstoy'un bu eserinde savaşı ve barışı yaşamış insanların farlı iki devrede içinde oldukları ruh halleri ve yaşadıkları karşımıza çıkıyor. Savaşın acımasızlığı, yıkıcılığı, bedenlere ve ruhlara getirdiği kasvet, karanlık... Barışın güvenliği, dirilticiliği, bedenlere ve ruhlara getirdiği aydınlık sevinç...

Aynı insanların farklı zamanları nasıl yaşadıkları ve ruhlarındaki değişiklikler, ellerinden kayıp giden ve geri gelmeyen yitik zaman... İlgiyle okuyacaksınız.


Değerlendirmeler

değerlendirme
10 puan

Fransızların tarihçilere göre değişik sebeplerden ötürü Moskova'dan çekilmesiyle başlayan bu sonuncu cilt zamanına göre oldukça cüretkar bir tarih bilimi irdelemesiyle sona eriyor. Seri boyunca ilk kez zaman atlamalarıyla Napolyon'un düşüşüne kadar ilerleyen roman, karakterlerinin de son hallerine bir bakış atarak okuyucuya bir nevi veda şansı veriyor. 3. ciltteki savaş atmosferinin etkileyiciliği gibi bu ciltte de galip ve mağlup tarafların yer değiştirmesiyle ortaya çıkan savaş sonrası psikolojisi -özellikle de askerler üzerindeki- müthiş etkileyici.

Bütüne bakıldığında ise sanki 2000 küsur sayfa okumamışım gibi hissettiriyor. Bazen bir olaya verilen örnek bile en ince ayrıntısına kadar aktarıldığı halde oldukça sade bir yazım dili kullanılmış olması kitabı biçim olarak ağırlaştırmaktan kurtarmış, su gibi akıp gidiyor adeta. İçerik olarak ise taş gibi kaya gibi bir eser. Bugün sahip olduğumuz çeşitlilikten ötürü bazen bu çeşitliliğe sahip olmamızı sağlayan o ilk çıkışları başlatan bazı klasikleri beğenmeme züppeliğini gösterdiğim hatta zaman zaman bu niye klasik olmuş ki demişliğim bile vardır. Savaş ve Barış'tan sonra ise bu fikrim azalacağına arttı. Zira bu kitap, kelimenin tam hakkıyla gerçek bir klasik.


Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 478 sayfa
Haziran2003 tarihinde, Sentez Neşriyat tarafından yayınlandı


ISBN
975-8742-22-1
Dil
Türkiye Türkçesi

Diğer baskılar


Etiketler: dünya klasikleri

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

gyurtlu kırmızı kalem mstf37 ayna ayna dryghtyn
17 kişi

Okumak İsteyenler

vehbi34 COLIN nilaysea
3 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski