Kürşat Bumin bu kitapta yer alan yazılarında Türkiyenin son dönemini, Türkler çıldırmış olmalı! dedirten olaylar üzerinden ele alıyor. Rejim sorunları, demokrasi, ordu, siyaset vb... sorunlarımıza otoriter demagoji kavramıyla açıklık getirmeye çalışıyor. Bumine göre otoriter demagojinin yürürlükte olduğu Türkiyede görünürde söz kimsenin tekelinde değildir; hatta sık sık konuşan ülkenin erdemlerinin sıralandığına tanık olunur. Hemen her şey sanki ... gibi algılanır. Bu yazılarda devletin, medyanın ya da genel anlamda otoritenin, karşısındakinin sözlerine ancak kendisi gibi konuştuğu sürece tahammül ettiği, aksi takdirde demagojik ve hamasi bir dili nasıl anında devreye soktuğu anlatılıyor. Buminin eleştiri oklarının en önemli hedeflerinden biri de, bu demagojik yaklaşımların en yoğun rastlandığı alan olan medya. Yazar Medyakronik adlı internet sitesinde de medyayı, her gün büyük bir titizlikle teşrih masasına yatırıyor ve kendisine çekidüzen vermeye davet ediyor.
Kürşat Bumin bu kitapta yer alan yazılarında Türkiyenin son dönemini, Türkler çıldırmış olmalı! dedirten olaylar üzerinden ele alıyor. Rejim sorunları, demokrasi, ordu, siyaset vb... sorunlarımıza otoriter demagoji kavramıyla açıklık getirmeye çalışıyor. Bumine göre otoriter demagojinin yürürlükte olduğu Türkiyede görünürde söz kimsenin tekelinde değildir; hatta sık sık konuşan ülkenin erdemlerinin sıralandığına tanık olunur. Hemen her şey sanki ... gibi algılanır. Bu yazılarda devletin, medyanın ya da genel anlamda otoritenin, karşısındakinin sözlerine ancak kendisi gibi konuştuğu sürece tahammül ettiği, aksi takdirde demagojik ve hamasi bir dili nasıl anında devreye soktuğu anlatılıyor. Buminin eleştiri oklarının en önemli hedeflerinden biri de, bu demagojik yaklaşımların en yoğun rastlandığı alan olan medya. Yazar Medyakronik adlı internet sitesinde de medyayı, her gün büyük bir titizlikle teşrih masasına yatırıyor ve kendisine çekidüzen vermeye davet ediyor.