Osmanlı İmparatorluğunun Batışı adı ile yayınladığımız Ufûl, 1910da Edirnede redif taburu kumandanlığı yapan Raif Necdetin bu görevi sırasında gözlemlediği olayları ve 1911de Bulgarlar arasında yaşadığı altı aylık esaret hayatını anlatan bir anı kitabıdır. Esaretten kurtulduktan sonra bir süre Avrupada seyahat eden Raif Necdet, 1913te yayımladığı kitabında gerek yakından gördüğü Avrupa uygarlığı ile Osmanlılar arasında gerek Osmanlı ordusu ile Bulgarlar arasında son derece çarpıcı eleştirel karşılaştırmalar yapmıştır. Uyarıcı ve eğitici bir nitelik taşınmasına çalıştığı Ufûlü gençliğe ithaf eden Raif Necdet, cephede yaşadıklarını bir edebiyatçı duyarlılığı ile eleştirmen dikkatiyle günü gününe kaydetmiş ve böylece Osmanlı İmparatorluğunun bu çok trajik dönemi için birinci elden son derece önemli bilgiler içeren bir anı-kitap oluşturmuştur. Çeşitli kaynaklarda roman olarak gösterilen bugüne kadar Latin alfabesiyle basılmamış olan Ufûl, basılışından seksen sekiz yıl sonra ilk defa okuyucuylara sunulmaktadır.
Osmanlı İmparatorluğunun Batışı adı ile yayınladığımız Ufûl, 1910da Edirnede redif taburu kumandanlığı yapan Raif Necdetin bu görevi sırasında gözlemlediği olayları ve 1911de Bulgarlar arasında yaşadığı altı aylık esaret hayatını anlatan bir anı kitabıdır. Esaretten kurtulduktan sonra bir süre Avrupada seyahat eden Raif Necdet, 1913te yayımladığı kitabında gerek yakından gördüğü Avrupa uygarlığı ile Osmanlılar arasında gerek Osmanlı ordusu ile Bulgarlar arasında son derece çarpıcı eleştirel karşılaştırmalar yapmıştır. Uyarıcı ve eğitici bir nitelik taşınmasına çalıştığı Ufûlü gençliğe ithaf eden Raif Necdet, cephede yaşadıklarını bir edebiyatçı duyarlılığı ile eleştirmen dikkatiyle günü gününe kaydetmiş ve böylece Osmanlı İmparatorluğunun bu çok trajik dönemi için birinci elden son derece önemli bilgiler içeren bir anı-kitap oluşturmuştur. Çeşitli kaynaklarda roman olarak gösterilen bugüne kadar Latin alfabesiyle basılmamış olan Ufûl, basılışından seksen sekiz yıl sonra ilk defa okuyucuylara sunulmaktadır.