Bu kitabın ilk yayınlanma tarihi 1919 olup, Osmanlı Genelkurmayı bünyesinde bir komisyon tarafından hazırlanmıştır. Çanakkale Savaşlarını Osmanlı Genelkurmayının gözüyle olumlu ve olumsuz yönleriyle değerlendirildiği kitapta, Osmanlının son dönemlerine ışık tutabilecek Belge niteliğinde bilgiler yer almaktadır. Bu değerli eser, Günümüz Türkçesi ile ilk defa kamuoyuna sunulmaktadır.Çanakkaleyi bir asker olarak anlatmak imkansızdır. Çelikten, manevi kudretten, vatan aşkından bir insan yapısı ne demektir? Bu sualin cevabı işte şu gösterişsiz, mütevekkil ve sessiz Anadolu çocuğunun kendisiydi. Tarih kitaplarında Türkler için okunanlar, hatta onlarla dövüşenlerin anlattıkları hikayeler hakikatten acizdirler. Saadet Türklerle beraber aynı safta dövüşmektedir. Bu şerefi ömrümün sonuna kadar taşıyacağım.Çoğu yarı çıplak yarı açtılar. Haftada bir öğün kemikli bir parça et verilebiliyordu. Nebat yağında haşlanmış buğday kırığı yiyorlar, sıhhi vasıflardan mahrum su içiyorlar, taş üzerinde yatıyorlar, güneşe, fırtınalara, soğuğa, yağmura karşı korunmamış siperlerde çamur ve toz içinde günler geçiriyorlar; fakat dünyanın bütün vasıta ve imkanlarına sahip düşmanlarını buldukları zaman aslanlar gibi dövüşüyorlardı. Bu ne gösterişsiz, nümayişsiz bir yurt sevgisiydi. Arkalarında fakir bir vatan toprağı duran bu insanlar, savaş boyunda birer kahramandılar.Ölüme Onlar kadar gülerek giden bir başka millet yoktur. Bu hasletleri sebebiyledir ki hürriyetlerini en ağır bedelle ödüyorlar, esaret bilmiyorlardı.- Liman Von Sanders
Bu kitabın ilk yayınlanma tarihi 1919 olup, Osmanlı Genelkurmayı bünyesinde bir komisyon tarafından hazırlanmıştır. Çanakkale Savaşlarını Osmanlı Genelkurmayının gözüyle olumlu ve olumsuz yönleriyle değerlendirildiği kitapta, Osmanlının son dönemlerine ışık tutabilecek Belge niteliğinde bilgiler yer almaktadır. Bu değerli eser, Günümüz Türkçesi ile ilk defa kamuoyuna sunulmaktadır.Çanakkaleyi bir asker olarak anlatmak imkansızdır. Çelikten, manevi kudretten, vatan aşkından bir insan yapısı ne demektir? Bu sualin cevabı işte şu gösterişsiz, mütevekkil ve sessiz Anadolu çocuğunun kendisiydi. Tarih kitaplarında Türkler için okunanlar, hatta onlarla dövüşenlerin anlattıkları hikayeler hakikatten acizdirler. Saadet Türklerle beraber aynı safta dövüşmektedir. Bu şerefi ömrümün sonuna kadar taşıyacağım.Çoğu yarı çıplak yarı açtılar. Haftada bir öğün kemikli bir parça et verilebiliyordu. Nebat yağında haşlanmış buğday kırığı yiyorlar, sıhhi vasıflardan mahrum su içiyorlar, taş üzerinde yatıyorlar, güneşe, fırtınalara, soğuğa, yağmura karşı korunmamış siperlerde çamur ve toz içinde günler geçiriyorlar; fakat dünyanın bütün vasıta ve imkanlarına sahip düşmanlarını buldukları zaman aslanlar gibi dövüşüyorlardı. Bu ne gösterişsiz, nümayişsiz bir yurt sevgisiydi. Arkalarında fakir bir vatan toprağı duran bu insanlar, savaş boyunda birer kahramandılar.Ölüme Onlar kadar gülerek giden bir başka millet yoktur. Bu hasletleri sebebiyledir ki hürriyetlerini en ağır bedelle ödüyorlar, esaret bilm... tümünü göster