İnsanı bir çekirdeğe benzettik. Nasıl ki, o çekirdeğe ilâhi kudretten mânevi ve ehemmiyetli cihazlar; kaderden ince ve kıymetli programlar verilmiş. Tâ ki, toprak altında çalışıp, o dar âlemden çıkıp, geniş olan hava âlemine girip, Yaradanından kaÂÂbiliyet lisanı ile bir ağaç olmasını isteyerek kendine lâyık bir keÂÂmâl bulsun. Eğer o çekirdek, kötü mizacından dolayı, kendiÂÂsine verilen mânevi cihazları, toprak altında bazı zararlı madÂÂdelerin elde edilmesi için sarf etse, o dar yerde kısa bir zamanda, faydasız kokuşarak çürüyecektir. Eğer o çekirdek o mânevi cihazlarını tohum ve çekirdekleri patlatıp filiz ve fidan şekline çeviren Yaradanının emirlerine uyarak, güzelce kullansa; o dar âlemden çıkacak, meyvedar koca bir ağaç olmakla küÂÂçücük cüzî hakikati, büyük ve külli bir hakikat suretini alacaktır.
İnsanı bir çekirdeğe benzettik. Nasıl ki, o çekirdeğe ilâhi kudretten mânevi ve ehemmiyetli cihazlar; kaderden ince ve kıymetli programlar verilmiş. Tâ ki, toprak altında çalışıp, o dar âlemden çıkıp, geniş olan hava âlemine girip, Yaradanından kaÂÂbiliyet lisanı ile bir ağaç olmasını isteyerek kendine lâyık bir keÂÂmâl bulsun. Eğer o çekirdek, kötü mizacından dolayı, kendiÂÂsine verilen mânevi cihazları, toprak altında bazı zararlı madÂÂdelerin elde edilmesi için sarf etse, o dar yerde kısa bir zamanda, faydasız kokuşarak çürüyecektir. Eğer o çekirdek o mânevi cihazlarını tohum ve çekirdekleri patlatıp filiz ve fidan şekline çeviren Yaradanının emirlerine uyarak, güzelce kullansa; o dar âlemden çıkacak, meyvedar koca bir ağaç olmakla küÂÂçücük cüzî hakikati, büyük ve külli bir hakikat suretini alacaktır.