Müslümanın Para ile İmtihanı

Zenginleşmek ağır bir imtihandır. Zira parayı gâyeli kullanabilmek, mânen seviye kazanmış kalplerin sanatıdır. Çoğu insan, parayı kullandığını düşünür. Hâlbuki para onları yönlendirmektedir de farkında değildirler. Bugün sermaye, fertlere damgasını vuruyor. Hâlbuki fertler sermayeye damgasını vurabilmeli… Bu sebeple paranın mahkûmu değil, hâkimi olmak lâzım. Bu da Hâkimler Hâkimi’nin emrine teslîmiyet göstermekle olur.
Bu hâlin en zirvesini peygamberlerde, ashâb-ı kiramda ve evliyâullah’ta görüyoruz. Onlar, parayı bir gâye değil, Cenâb-ı Hakk’a yakınlaşmanın vâsıtası olarak kullanmışlardır.
Süleyman (a.s.)’dan daha zengin bir kul cihana gelmemiştir. Fakat o, hiçbir zaman kalbini dünyanın kasası, kesesi hâline getirmemiş, Rabbimizin “ne güzel kul” iltifatına mazhar olmuştur. İbrahim (a.s.) da çok zengin olmasına rağmen hiçbir zaman Rabbinden gâfil kalmamış, Cenâb-ı Hakk’ın muhabbetiyle infâk etmiş ve bu sayede Allâh’ın Halîl’i/dostu pâyesine nâil olmuştur. Cenâb-ı Hak da onun bu sehâveti dolayısıyla malına bereket vermiş; hattâ bu bereket, halk ağzında “Halil İbrahim bereketi” diye darb-ı mesel hâline gelmiştir.

Zenginleşmek ağır bir imtihandır. Zira parayı gâyeli kullanabilmek, mânen seviye kazanmış kalplerin sanatıdır. Çoğu insan, parayı kullandığını düşünür. Hâlbuki para onları yönlendirmektedir de farkında değildirler. Bugün sermaye, fertlere damgasını vuruyor. Hâlbuki fertler sermayeye damgasını vurabilmeli… Bu sebeple paranın mahkûmu değil, hâkimi olmak lâzım. Bu da Hâkimler Hâkimi’nin emrine teslîmiyet göstermekle olur.
Bu hâlin en zirvesini peygamberlerde, ashâb-ı kiramda ve evliyâullah’ta görüyoruz. Onlar, parayı bir gâye değil, Cenâb-ı Hakk’a yakınlaşmanın vâsıtası olarak kullanmışlardır.
Süleyman (a.s.)’dan daha zengin bir kul cihana gelmemiştir. Fakat o, hiçbir zaman kalbini dünyanın kasası, kesesi hâline getirmemiş, Rabbimizin “ne güzel kul” iltifatına mazhar olmuştur. İbrahim (a.s.) da çok zengin olmasına rağmen hiçbir zaman Rabbinden gâfil kalmamış, Cenâb-ı Hakk’ın muhabbetiyle infâk etmiş ve bu sayede Allâh’ın Halîl’i/dostu pâyesine nâil olmuştur. Cenâb-ı Hak da onun bu sehâveti dolayısıyla malına bereket vermiş; hattâ bu bereket, halk ağzında “Halil İbrahim bereketi” diye darb-ı mesel hâline gelmiştir.


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 136 sayfa
2012 tarihinde, Erkam Yayınları tarafından yayınlandı


Dil
Türkiye Türkçesi

Etiketler: dini

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

mesutizm
1 kişi

Okumak İsteyenler

Tuba İnal sbryc TevHD yaygıneğitimci
4 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski