Muallâkta Var Olmak

İnsanoğlu tam bir muamma, ontolojik bir muamma: zamanın, varlığın, ölümün ve hiçliğin bilgisine sahip olan bizler, sanki bu bilgiyi hiçbir zaman kendimize mâl etmemiş gibi yapıyor ve öylece yaşıyoruz, muallâkta var olarak. Varlığımızın anlam katmanları ne denli çok ve farklılaşmış olursa olsun, içimizde bir yerlerde zaten-hep-biliyor-olmaklığın çağrısına kulak verip ona şöyle ya da böyle cevap bulmaya çalıştığımızda, karşımıza bir başka muamma daha çıkıyor: Zira bu dünyadaki var oluşumuzun olabilirliklerini gerçekleştirip şimdileştirmelerimiz sayısız veçhe ve minvallere sahip. Peki ama neden bir tek değil de çok? Ve neden yok değil de var? İşte, bu ebedi soru ve hallerin muallâklığında asılı kalmış bir muammadır insanoğlu. Kaan H. Öktenin elinizdeki kitabında derlenen makaleler, insanoğlunun varlıksal hallerinin çeşitli veçhe ve minvallerini ele alırken, ölümden zamana, Aristoteles ve Kanttan Heideggere, Yahudilikten Hıristiyanlığa, Lutherden Papaya ve Edward Saidden biyo-politikaya dek pek çok varoluşsal sahayı taramaya gayret etmektedir. Yıllar içinde birikerek belirli bir güzergâhı görünür kılmaya başlamış olan bu makaleler, aslında tek bir odak çevresinde dolanmaktadır: insani kalımsızlığının katışıksız ve yalın dehşeti. Böylelikle muallâkta var olmak için çırpınan bizler, aslında ontolojik bir muammanın da aktörü konumuna geliyoruz: Öyle sorularla boğuşuyoruz ki, bunların belki bir cevabı yok ama onlarsız da yapamıyor, yaşayamıyor ve anlam atfedemiyoruz. Kısacası Muallâkta Var Olmak, insanın hallerine dair bir kitap.

İnsanoğlu tam bir muamma, ontolojik bir muamma: zamanın, varlığın, ölümün ve hiçliğin bilgisine sahip olan bizler, sanki bu bilgiyi hiçbir zaman kendimize mâl etmemiş gibi yapıyor ve öylece yaşıyoruz, muallâkta var olarak. Varlığımızın anlam katmanları ne denli çok ve farklılaşmış olursa olsun, içimizde bir yerlerde zaten-hep-biliyor-olmaklığın çağrısına kulak verip ona şöyle ya da böyle cevap bulmaya çalıştığımızda, karşımıza bir başka muamma daha çıkıyor: Zira bu dünyadaki var oluşumuzun olabilirliklerini gerçekleştirip şimdileştirmelerimiz sayısız veçhe ve minvallere sahip. Peki ama neden bir tek değil de çok? Ve neden yok değil de var? İşte, bu ebedi soru ve hallerin muallâklığında asılı kalmış bir muammadır insanoğlu. Kaan H. Öktenin elinizdeki kitabında derlenen makaleler, insanoğlunun varlıksal hallerinin çeşitli veçhe ve minvallerini ele alırken, ölümden zamana, Aristoteles ve Kanttan Heideggere, Yahudilikten Hıristiyanlığa, Lutherden Papaya ve Edward Saidden biyo-politikaya dek pek çok varoluşsal sahayı taramaya gayret etmektedir. Yıllar içinde birikerek belirli bir güzergâhı görünür kılmaya başlamış olan bu makaleler, aslında tek bir odak çevresinde dolanmaktadır: insani kalımsızlığının katışıksız ve yalın dehşeti. Böylelikle muallâkta var olmak için çırpınan bizler, aslında ontolojik bir muammanın da aktörü konumuna geliyoruz: Öyle sorularla boğuşuyoruz ki, bunların belki bir cevabı yok ama onlarsız da yapamıyor, yaşayamıyor ve anlam atfedemiyoruz. Kısacası Muallâk... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
9944-916-06-4

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski