Türkiyenin modernleşmesi; tamamlanmamış, eksik bir modernleşmedir. Uzun yıllar modernleşmenin en belirleyici koşullarından biri olan modern üretim sisteminden mahrum kalındığı için aslında bu yaşananlar bir modernleşme değil bir Batılılaşma idi. Dolayısıyla bir ülkenin modernleşmesinden söz etmek için o ülkeye tüketim ve üretim sisteminin eş zamanlı olarak girmesi ve birlikteliklerini sürdürmeleri gerekmektedir. Bazı dönemlerde üretim ve sanayide ciddi gelişmeler olmuştur, ama bu üretim, bir sanayi devrimine dönüşmemiştir. Buna karşın tüketim tarzımızda çok kısa sürede radikal değişiklikler olmuştur. 1950 ve 1980 öncesi Türkiyenin yoksul köylüleri, ilk önce gecekondu işçileri, sonra da Türkiyenin en büyük kitlesi olan tüketicilerini oluşturdular. Sınıflar; ortadakiler ve üsttekiler. Bu çalışma ilk kez Modern Türk Tüketim Tarzının tarihsel süreç içerisindeki evrilmelerini ve kırılmalarını, bir dönemleştirme denemesi yaparak ele almaktadır. Şimdiyi ve geleceği anlamak için geçmişe gitmekte ve geçmişten günümüze kadar tüketim kültürümüzdeki değişenleri ve değişmyenleri incelemektedir. Sosyolojik yöntemle, tüketimdeki Batılılaşmanın Nüvelendiği Lale Devrinden modernleşmenin genişlediği küresel döneme kadar ki değişim süreci izlenmektedir. Bu arada ilk otomobilin girişi ve toplumun buna tepkisi, Osmanlı gazetelerinde yapılan ilk reklamlar, Yerli Araba Sevdası ve akıbeti, ilk çamaşır makinesinin girişi, sosyal sınıfların yaşadığı Lüküs Hayatlar ve Bon Marcheden alış veriş merkezlerine Türkiyenin tüketim katedrallerinin öyküsü. Kısaca gündelik hayatımızın yeniden nasıl inşa edildiği ve yapılandırıldığı incelenmektedir.
Türkiyenin modernleşmesi; tamamlanmamış, eksik bir modernleşmedir. Uzun yıllar modernleşmenin en belirleyici koşullarından biri olan modern üretim sisteminden mahrum kalındığı için aslında bu yaşananlar bir modernleşme değil bir Batılılaşma idi. Dolayısıyla bir ülkenin modernleşmesinden söz etmek için o ülkeye tüketim ve üretim sisteminin eş zamanlı olarak girmesi ve birlikteliklerini sürdürmeleri gerekmektedir. Bazı dönemlerde üretim ve sanayide ciddi gelişmeler olmuştur, ama bu üretim, bir sanayi devrimine dönüşmemiştir. Buna karşın tüketim tarzımızda çok kısa sürede radikal değişiklikler olmuştur. 1950 ve 1980 öncesi Türkiyenin yoksul köylüleri, ilk önce gecekondu işçileri, sonra da Türkiyenin en büyük kitlesi olan tüketicilerini oluşturdular. Sınıflar; ortadakiler ve üsttekiler. Bu çalışma ilk kez Modern Türk Tüketim Tarzının tarihsel süreç içerisindeki evrilmelerini ve kırılmalarını, bir dönemleştirme denemesi yaparak ele almaktadır. Şimdiyi ve geleceği anlamak için geçmişe gitmekte ve geçmişten günümüze kadar tüketim kültürümüzdeki değişenleri ve değişmyenleri incelemektedir. Sosyolojik yöntemle, tüketimdeki Batılılaşmanın Nüvelendiği Lale Devrinden modernleşmenin genişlediği küresel döneme kadar ki değişim süreci izlenmektedir. Bu arada ilk otomobilin girişi ve toplumun buna tepkisi, Osmanlı gazetelerinde yapılan ilk reklamlar, Yerli Araba Sevdası ve akıbeti, ilk çamaşır makinesinin girişi, sosyal sınıfların yaşadığı Lüküs Hayatlar ve Bon Marcheden alış veriş merkezler... tümünü göster