Erzurum önünde müthiş bir kış ortasında, 32 derece soğukta çarpışan orduda Türk askerini tanıdım.
Sivri Geldiğinde mekkârisiz kalan taburunu sargısız ve ilaçsız bırakmamak için bir bohça içine doldurduğu ilaçları binek hayvanına yükleterek yanında kendisi yaya giden ellisini geçmiş bir tabur hekiminin sakin ve mütevazi çehresinde Türkün hakiki simasını seçtim.
Ordu Erzurum hattına çekildiği zaman Korucuktaki hastalarımı nakletmek için avcı hattının ilerisinde kalan genç ve ateşli bir hekimin telefonda soğukkanlı ve sakin bir sesle verdiği son raporunu dinlerken Türkün istikbaline olan sarsılmaz imanını sezdim.
Erzurum önünde müthiş bir kış ortasında, 32 derece soğukta çarpışan orduda Türk askerini tanıdım.
Sivri Geldiğinde mekkârisiz kalan taburunu sargısız ve ilaçsız bırakmamak için bir bohça içine doldurduğu ilaçları binek hayvanına yükleterek yanında kendisi yaya giden ellisini geçmiş bir tabur hekiminin sakin ve mütevazi çehresinde Türkün hakiki simasını seçtim.
Ordu Erzurum hattına çekildiği zaman Korucuktaki hastalarımı nakletmek için avcı hattının ilerisinde kalan genç ve ateşli bir hekimin telefonda soğukkanlı ve sakin bir sesle verdiği son raporunu dinlerken Türkün istikbaline olan sarsılmaz imanını sezdim.