İleri dergisi ve Türksolu gazetesi başyazarı Gökçe Fırat, bu çalışmasında, Atatürkün ölümüyle başlayıp 12 Eylülle doruğuna ulaşan Atatürkçülüğü düzen içine çekme ve Gardrop Atatürkçülüğüne dönüştürme sürecini ele alarak, Atatürkün önderlik ettiği Türk Devriminin gerçek, devrimci niteliğini ortaya koyuyor. Bu çalışma Atatürkçülüğün sadece Türkiye için değil tüm ezilen dünya için anlamını araştırarak, onun ezilen ulusların bağımsızlık, devrim ve sosyalizm mücadelesi içindeki yerini tespit ediyor. Türk Devrimi Kuvayı Milliyenin, ulusal ve evrensel kaynakları ayrıntılı bir biçimde ele alınarak, onun Marksist ve Üçüncü Dünyacı ideolojiler içindeki yeri araştırılıyor ve tüm ezilen dünya için yeni devrimci bir ideolojik hat çizilmeye çalışılıyor.
İleri dergisi ve Türksolu gazetesi başyazarı Gökçe Fırat, bu çalışmasında, Atatürkün ölümüyle başlayıp 12 Eylülle doruğuna ulaşan Atatürkçülüğü düzen içine çekme ve Gardrop Atatürkçülüğüne dönüştürme sürecini ele alarak, Atatürkün önderlik ettiği Türk Devriminin gerçek, devrimci niteliğini ortaya koyuyor. Bu çalışma Atatürkçülüğün sadece Türkiye için değil tüm ezilen dünya için anlamını araştırarak, onun ezilen ulusların bağımsızlık, devrim ve sosyalizm mücadelesi içindeki yerini tespit ediyor. Türk Devrimi Kuvayı Milliyenin, ulusal ve evrensel kaynakları ayrıntılı bir biçimde ele alınarak, onun Marksist ve Üçüncü Dünyacı ideolojiler içindeki yeri araştırılıyor ve tüm ezilen dünya için yeni devrimci bir ideolojik hat çizilmeye çalışılıyor.