Bu ağaçla birlikte kasaba sona eriyor, kırlar başlıyordu. Başaklar, yoncalar, tütünler, ayrık otları, türlü ağaçlar, hepsi, güneşin son ışıklarıyla pırıl pırıldı. İki kardeş yakındaki köyü işaret eden tabelanın ordan sola dönüp toprak yola girdiler. Yol boyunca çitlerin arasındaki böğürtlenlerden yediler bol bol. Elleri ve ağızları kıpkırmızı boyanmıştı. Bir ara yerdeki bir karınca yuvasını incelediler, çitlerin üzerinde bir görünüp bir kaybolan bir çekirgenin peşine düştüler.
Bu ağaçla birlikte kasaba sona eriyor, kırlar başlıyordu. Başaklar, yoncalar, tütünler, ayrık otları, türlü ağaçlar, hepsi, güneşin son ışıklarıyla pırıl pırıldı. İki kardeş yakındaki köyü işaret eden tabelanın ordan sola dönüp toprak yola girdiler. Yol boyunca çitlerin arasındaki böğürtlenlerden yediler bol bol. Elleri ve ağızları kıpkırmızı boyanmıştı. Bir ara yerdeki bir karınca yuvasını incelediler, çitlerin üzerinde bir görünüp bir kaybolan bir çekirgenin peşine düştüler.