Kimliğini Arayan Meşrutiyet

Mehmet Tevfik Efendi (Malatya) , Biz Kanun-ı Esasi ile evimizin temelini attık. Fakat bununla iş bitmiyor, odalar yapmak, duvarlar örnek lazım..Bizim Kanun-i Esasi dediğimiz bir evin temeli demektir. Temeli kurduk, fakat yalnız temel ile iş olmaz (iş bitmiyor). Biz ev yaptıracağız diyoruz. Ondan sonra onun duvarları yapılacak, odalara taksim olunacak. Bizde hala ne duvar yukarı kalkmıştır (örülmüştür), ne kapı açılmıştır. Bu Kanun-ı Esası dediğimiz bir cetvelden ibarettir. Hülasa-i kelam ona müteferri (bağlı) olan kanunlar yapılıp, meydana gelmedikçe eski kanunlar ne ise onlara tahammül etmek zaruridir.Pavli Karolidi (Rum-Bağımsız-İzmir): Hepimiz Osmalıyız, aramızda fark yoktur, menfaatimiz birdir. Rum, Ermeni, Arap cemiyetlerinin de amaçları, Osmanlı unsurlarını birbirine bağlı kılmaktır... Devlet-i Aliyeyi, öncelikle Türk unsuru kurdu. Türkler İslamiyetten önce de, sonra da insanlığa pek çok hizmetler yaptılar. Bunu kimse inkar edemez... Bütün unsunların (Osmanlılık içinde) kendilerine mahsus ehemmiyetleri vardır.Biz, şimdi büyük bir fırtına içindeyiz... Bu vatanı Türk unsuru teşkil etti, şimdi hep beraber terakkisine çalışıyoruz. Hepimiz Osmanlıyız. Ama, benim fikrime halis Rum olmayan Osmanlı da olamaz. Ermeni için de öyle. Anasır-ı muhtelifenin geçmişini, bu gününü, geleceğini tetkik edersek, Devlet-i Aliye olmasa idi, yaratmasını Allahtan dilerdik.... Osmanlı Devletinin şimdi de, istikbalde ruhu İslamiyettir. Bu da inkar olunamaz. Fakat bu, Türklerin bizimle kadeş olmadığı anlamına gelmez. Fakat bu, Türklerin bizimle kardeş olmadığı anlamına gelmez. Kardeşiz, hem Rumuz, hem Hristiyanız, hem Osmanlıyız. Ben asıl Rum olduğum için, en halis Osmanlıyım. Halis bir Hıristiyan olmasaydım, İslamın ulvi hakikatlerini de anlamazdım. Rumluk, Ermenilik, Araplık, Türklük anlaşılmadan Osmanlılık da anlaşılamaz. Osmanlılık bir güneştir, etrafında yıldızları var.

Mehmet Tevfik Efendi (Malatya) , Biz Kanun-ı Esasi ile evimizin temelini attık. Fakat bununla iş bitmiyor, odalar yapmak, duvarlar örnek lazım..Bizim Kanun-i Esasi dediğimiz bir evin temeli demektir. Temeli kurduk, fakat yalnız temel ile iş olmaz (iş bitmiyor). Biz ev yaptıracağız diyoruz. Ondan sonra onun duvarları yapılacak, odalara taksim olunacak. Bizde hala ne duvar yukarı kalkmıştır (örülmüştür), ne kapı açılmıştır. Bu Kanun-ı Esası dediğimiz bir cetvelden ibarettir. Hülasa-i kelam ona müteferri (bağlı) olan kanunlar yapılıp, meydana gelmedikçe eski kanunlar ne ise onlara tahammül etmek zaruridir.Pavli Karolidi (Rum-Bağımsız-İzmir): Hepimiz Osmalıyız, aramızda fark yoktur, menfaatimiz birdir. Rum, Ermeni, Arap cemiyetlerinin de amaçları, Osmanlı unsurlarını birbirine bağlı kılmaktır... Devlet-i Aliyeyi, öncelikle Türk unsuru kurdu. Türkler İslamiyetten önce de, sonra da insanlığa pek çok hizmetler yaptılar. Bunu kimse inkar edemez... Bütün unsunların (Osmanlılık içinde) kendilerine mahsus ehemmiyetleri vardır.Biz, şimdi büyük bir fırtına içindeyiz... Bu vatanı Türk unsuru teşkil etti, şimdi hep beraber terakkisine çalışıyoruz. Hepimiz Osmanlıyız. Ama, benim fikrime halis Rum olmayan Osmanlı da olamaz. Ermeni için de öyle. Anasır-ı muhtelifenin geçmişini, bu gününü, geleceğini tetkik edersek, Devlet-i Aliye olmasa idi, yaratmasını Allahtan dilerdik.... Osmanlı Devletinin şimdi de, istikbalde ruhu İslamiyettir. Bu da inkar olunamaz. Fakat bu, Türklerin bizimle kadeş olmad... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
9789944978132

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski