Kıbrıs sorunu, ne bir Kıbrıslı Türk-Kıbrıslı Rum veya ne de Türkiye-Kıbrıs sorunudur. Bu, doğrudan doğruya Türkiye-Yunanistan, daha da doğrusu bir Türklük-Rumluk sorunudur.Üstelik bugünün işi de değildir. Tarihin derinliklerinden gelen yüzyılların birikimi bir sorundur. Selçuklularla Anadoluya, Osmanlılarla Balkanlara ve Avrupa içlerine kadar yayılan Türklerle Rumlar arasındaki mücadelenin günümüze yansı-yan bir görüntüsüdür.1814lerde kurulan gizli Rum Etnik-i Eterya Cemiyeti, Osmanlı egemenliği altındaki tüm Rumlar üzerinde Megalo İdea (Büyük Ülkü) fikrini yaymaya başlar. Buna göre Rumluk, tekrar bağımsızlığına kavuşacak ve başkenti Konstantinopl (İstanbul) olan Bizans İmparatorluğu yeniden kurulacaktır. Artık Rumluk başını doğrultmuş, Megalo İdeanın zafer yolu açılmış-tır. Bundan sonra Rumlar, ihtiyar Osmanlı İmparatorluğu günden güne dağılıp çöktükçe, Osmanlı topraklarını parça parça koparıp topraklarına katarak Megalo İdeanın hedeflerine doğru zafer marşlarıyla ilerleyeceklerdir.
Kıbrıs sorunu, ne bir Kıbrıslı Türk-Kıbrıslı Rum veya ne de Türkiye-Kıbrıs sorunudur. Bu, doğrudan doğruya Türkiye-Yunanistan, daha da doğrusu bir Türklük-Rumluk sorunudur.Üstelik bugünün işi de değildir. Tarihin derinliklerinden gelen yüzyılların birikimi bir sorundur. Selçuklularla Anadoluya, Osmanlılarla Balkanlara ve Avrupa içlerine kadar yayılan Türklerle Rumlar arasındaki mücadelenin günümüze yansı-yan bir görüntüsüdür.1814lerde kurulan gizli Rum Etnik-i Eterya Cemiyeti, Osmanlı egemenliği altındaki tüm Rumlar üzerinde Megalo İdea (Büyük Ülkü) fikrini yaymaya başlar. Buna göre Rumluk, tekrar bağımsızlığına kavuşacak ve başkenti Konstantinopl (İstanbul) olan Bizans İmparatorluğu yeniden kurulacaktır. Artık Rumluk başını doğrultmuş, Megalo İdeanın zafer yolu açılmış-tır. Bundan sonra Rumlar, ihtiyar Osmanlı İmparatorluğu günden güne dağılıp çöktükçe, Osmanlı topraklarını parça parça koparıp topraklarına katarak Megalo İdeanın hedeflerine doğru zafer marşlarıyla ilerleyeceklerdir.