Katil

Her günkü yaşamla, alışılmış olaylar ve davranışlarla en tuhaf serüven arasındaki karışım öylesine içtendi ki, Doktor Kupérus, Sneekte (Hollanda Frieslandında) oturan Doktor Hans Kupérus, nerdeyse şehvetli bir kızışma, örneğin kafein etkisini andıran bir kızışma duyuyordu içinde. Her ayın ilk salısında olduğu gibi, gene Amsterdamdaydı. Ocak ayıydı; kürk yakalı paltosunu giymiş, kar yağdığı için de kunduralarının üstüne lastiklerini geçirmişti. Bu ayrıntıların hiç önemi yok, ama her şeyin, tüm ayların ilk salılarında nasılsa bu salıda da gene öyle olduğunu belirtmek için söylüyoruz. Şu küçücük olaya varıncaya dek aynı: kırmızı tuğlalı güzel gardan çıkınca, karşıda bir bardak ardıç rakısı içmeye gitmişti, kimselere söylemezdi bunu, sabahın onunda bir vergunnige gidip alkol içmek yakışık alacak şey değildi de ondan. (Kitabın Girişinden)

Her günkü yaşamla, alışılmış olaylar ve davranışlarla en tuhaf serüven arasındaki karışım öylesine içtendi ki, Doktor Kupérus, Sneekte (Hollanda Frieslandında) oturan Doktor Hans Kupérus, nerdeyse şehvetli bir kızışma, örneğin kafein etkisini andıran bir kızışma duyuyordu içinde. Her ayın ilk salısında olduğu gibi, gene Amsterdamdaydı. Ocak ayıydı; kürk yakalı paltosunu giymiş, kar yağdığı için de kunduralarının üstüne lastiklerini geçirmişti. Bu ayrıntıların hiç önemi yok, ama her şeyin, tüm ayların ilk salılarında nasılsa bu salıda da gene öyle olduğunu belirtmek için söylüyoruz. Şu küçücük olaya varıncaya dek aynı: kırmızı tuğlalı güzel gardan çıkınca, karşıda bir bardak ardıç rakısı içmeye gitmişti, kimselere söylemezdi bunu, sabahın onunda bir vergunnige gidip alkol içmek yakışık alacak şey değildi de ondan. (Kitabın Girişinden)