Kaf Dağı'nın Ötesi

Lütfü Köselioğlu, yitip gitmekte olan -vallahi korunmaya alınması gereken!- bir insan türünü temsil ediyor: Dürüst bürokrat. Ve yine nesli tükenen bir başka insan türünü: Karşısına gelen insanları çektirttiği filmlere bakarak değil yüzlerine, hallerine bakarak değerlendiren, elinde ne imkân varsa onunla sağaltmaya çalışan bir hekim. Kitap, Köselioğlunun anılarından, tecrübelerinden öte, Türkiyeye az emeği geçmemiş bu insan türlerine tanıklık ediyor. Bu anı kitabının, 1920lerin sonlarından 1960lara kadar olan bölümünün, toplumsal tarihimizin üzerine pek az kaynak bulunabilecek köşelerine, bucaklarına ışık tuttuğunu söyleyebiliriz. 1920lerin, 1930ların Mesudiyesi ve Ordusu üzerinden, Cumhuriyetin ilk yıllarının taşra hayatıyla (geçim, eğlence, kültür, ahlâk...) ilgili zengin gözlemler okuyabiliyoruz. Sonra, kısa ama zengin gözlemlere bezenmiş,1940ların başları Ankarası ve savaş yılları... 1940lı yıllar boyunca İstanbulda üniversite öğrenciliği tecrübesi: hoca tiplemeleri, yurt arkadaşlıkları, dernekçilik... Köselioğlunun 1950lerle birlikte Zonguldak ve Sungurluda başlayan acemi hekimlik tecrübesi, hem taşrada hekim-hasta ilişkileri hakkında, hem de yine memleket taşrası hakkında ilginç manzaralar sunuyor. (Arada da bir parça var: Ezeli-ebedi mantığıyla asker-hekimlik...) Ardından, kitabın toplumsal-gündelik hayat tarihi açısından en bereketli bölümlerinden biri geliyor: Mardinde beş yıllık devlet hastanesi hekimliği. 1957-62 döneminin Güneydoğusunun toplumsal hayatının, sorunlarının, çelişkilerinin, beri yandan memur gerçeği açısından meşhur Şark hizmetinin hal-i pür melalinin net bir fotoğrafı var bu 85 sayfalık uzun bölümde. Kitabın 1930lardan 1960lara uzanan ve 250 sayfayı aşan bu kısmı, Türkiyenin toplumsal değişimi içinde halk-devlet ilişkilerine damgasını vuran nice informel bağı, töreyi, yol-yordamı da çırılçıplak gözler önüne seriyor. Özellikle de, benim memurum işini bilir adabının ilk örneklerini... Bu ilk kısımda, elbette hekimlik pratiklerine, hekimlik ahlâkına ilişkin de çok fazla gözlem ve ciddi bir özeleştiri var. Modern tıbba ilişkin halk cahilliklerini açıkça istismar edenlerin utanç verici hikâyeleri ve halk cahilliklerinin kat kat üstüne çıkan hekim cahillikleri! Özeleştirinin yanısıra, müthiş imkânsızlıklar içinde canını dişine takarak insanları iyileştirmeye çalışan üstad-hekimlere methiyeler de var. Hekimliğimizin toplumsal tarihiyle ilgili gözlemler, Köselioğlunun yıllar süren kanserle mücadele tecrübesi içinde yoğunlaşıyor. 1960ların ortalarından itibaren Türkiyede sağlık bürokrasisinin –genel olarak bürokrasinin encamını da örnekleyen- iç düzeninin röntgen filmi çekiliyor bu bölümlerde. Ta 12 Eylül darbesi dönemine, o dönemin –uzun!- uzatma senelerine kadar...

Lütfü Köselioğlu, yitip gitmekte olan -vallahi korunmaya alınması gereken!- bir insan türünü temsil ediyor: Dürüst bürokrat. Ve yine nesli tükenen bir başka insan türünü: Karşısına gelen insanları çektirttiği filmlere bakarak değil yüzlerine, hallerine bakarak değerlendiren, elinde ne imkân varsa onunla sağaltmaya çalışan bir hekim. Kitap, Köselioğlunun anılarından, tecrübelerinden öte, Türkiyeye az emeği geçmemiş bu insan türlerine tanıklık ediyor. Bu anı kitabının, 1920lerin sonlarından 1960lara kadar olan bölümünün, toplumsal tarihimizin üzerine pek az kaynak bulunabilecek köşelerine, bucaklarına ışık tuttuğunu söyleyebiliriz. 1920lerin, 1930ların Mesudiyesi ve Ordusu üzerinden, Cumhuriyetin ilk yıllarının taşra hayatıyla (geçim, eğlence, kültür, ahlâk...) ilgili zengin gözlemler okuyabiliyoruz. Sonra, kısa ama zengin gözlemlere bezenmiş,1940ların başları Ankarası ve savaş yılları... 1940lı yıllar boyunca İstanbulda üniversite öğrenciliği tecrübesi: hoca tiplemeleri, yurt arkadaşlıkları, dernekçilik... Köselioğlunun 1950lerle birlikte Zonguldak ve Sungurluda başlayan acemi hekimlik tecrübesi, hem taşrada hekim-hasta ilişkileri hakkında, hem de yine memleket taşrası hakkında ilginç manzaralar sunuyor. (Arada da bir parça var: Ezeli-ebedi mantığıyla asker-hekimlik...) Ardından, kitabın toplumsal-gündelik hayat tarihi açısından en bereketli bölümlerinden biri geliyor: Mardinde beş yıllık devlet hastanesi hekimliği. 1957-62 döneminin Güneydoğusunun toplumsal hayatının, sorunla... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
9754708126

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski