Issızlığın Ortasında

Yıl 1867. Kanadanın kuzeyindeki, tenha bir yerleşim yeri olan Dove Nehrinde kışın kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladığı günlerden birinde kasabanın Fransız sakini kürk tüccarı Laurent Jammet evinde vahşi bir şekilde öldürülmüş olarak bulunur. Onu bulan yine civar evlerden birinin sahibesi Bayan Rosstur.

Çok geçmeden katili yakalamak üzere bir soruşturma başlatılır. Cinayetin baş şüphelisi Bayan Rossun cinayet günü ortadan kaybolan on yedi yaşındaki oğlu Francistir. Francisin peşine düşenlerin her biri başka bir şey arıyordur: Bir katil. Bir oğul. On yedi senedir kayıp olan iki kız kardeş. Ve yitip gitmiş bir kültür. Kar geçmişin izlerini sonsuza dek örtmeden ıssızlığın ortasında çaresiz bir arayış başlar.

Yıl 1867. Kanadanın kuzeyindeki, tenha bir yerleşim yeri olan Dove Nehrinde kışın kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladığı günlerden birinde kasabanın Fransız sakini kürk tüccarı Laurent Jammet evinde vahşi bir şekilde öldürülmüş olarak bulunur. Onu bulan yine civar evlerden birinin sahibesi Bayan Rosstur.

Çok geçmeden katili yakalamak üzere bir soruşturma başlatılır. Cinayetin baş şüphelisi Bayan Rossun cinayet günü ortadan kaybolan on yedi yaşındaki oğlu Francistir. Francisin peşine düşenlerin her biri başka bir şey arıyordur: Bir katil. Bir oğul. On yedi senedir kayıp olan iki kız kardeş. Ve yitip gitmiş bir kültür. Kar geçmişin izlerini sonsuza dek örtmeden ıssızlığın ortasında çaresiz bir arayış başlar.