Sanayileşme ve ekonomik kalkınma süreçlerini hızlandırmak isteyen gelişmekte olan ülke (GOÜ)lerde kamu altyapı ve özel sektör yatırımlarının finansmanı için ihtiyaç duyulan sermaye fonları, genellikle yurtiçi kaynaklarla karşılanamamaktadır. Gelişmekte olan ve az gelişmiş ülke (AGÜ)lerdeki kişi başına gelirin düşüklüğü, beraberinde yurtiçi tasarruf oranlarının da oldukça düşük seviyelerde kalmasına yol açmaktadır. Böyle bir yapıda GOÜlerin sanayileşme süreçlerini hızlandırmalarında dış kaynaklar, önemini giderek artırmaktadır. GOÜlerde kısa ve uzun süreli sermaye akımlarına oranla mal ve hizmet ihracatından elde edilen döviz gelirlerinin daha güvenilir ve öz kaynak niteliğinde olması, ülkelerin ekonomik ve buna bağlı olarak da siyasal bağımsızlığı açısından önem arz etmektedir. Mal ve hizmet ihracatından elde edilen döviz gelirlerinin, GOÜlerin ekonomik kalkınma süreçlerindeki önemi yanında, döviz gelirlerinin az sayıda ürün ihracatına dayanan bir yapıda değil de, çeşitliliği sağlanmış ve imalat sanayi ağırlıklı bir ihracat yapısından elde edilmesi, küresel dünya ticaretindeki gelişmelere karşı ülkelerin hazırlıklı olmaları adına da önem arz eder. Diğer bir deyişle az sayıda ilksel mal ihracatına dayalı AGÜlerdeki ekonomik büyüme süreçleri, ihracat yapısını çeşitlendirmiş ve/veya imalat sanayi ağırlıklı bir ihracat yapısına sahip GOÜlere oranla, daha istikrarsız ve yavaş bir gelişim sergilediği son dönem dünya örneklerinden açıkça görülebilmektedir. Örneğin işgücü yoğun ve ileri teknolojili imalat sanayi ihracatçısı Asya Kaplanlarının yüksek büyüme performanslarına karşılık, büyük ölçüde ilksel mal ihracatçısı konumunda bulunan Afrika ve Latin Amerikanın AGÜlerindeki ekonomik büyüme, çok daha sınırlı oranlarda gerçekleşmiştir. Dolayısıyla geleneksel ticaret teorilerinin ileri sürdüğü şekliyle bir bütün olarak ülkelerin tamamı için geçerlilik arz eden ihracata dayalı büyüme hipotezi yerine, ihracatın kompozisyonuna ve çeşitliliğine dayalı büyüme süreçlerinin ele alınması önem arz eder. Bu çalışma, GOÜlerdeki ekonomik büyüme süreçlerinde ihracatın ürün kompozisyonunun önemini ortaya koymayı amaçlamaktadır.Çalışmanın tamamlanmasında büyük yardım ve desteklerini gördüğüm değerli hocalarım Prof. Dr. Cevat GERNİ, Prof. Dr. Erol ÇAKMAK ve Doç. Dr. Ö. Selçuk EMSEN ile çalışmanın titizlikle okunmasında yardımlarını esirgemeyen değerli meslektaşlarım Yrd. Doç. Dr. Lütfü ÖZTÜRK, Yrd. Doç. Dr. Ş. Ertan ÇOMAKLI ve yüksek lisans öğrencisi Sevgi HÖBEZe teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca çalışmanın yazım aşamasında teknik yardım aldığım Gürbüz BIYIKLI ile tüm İmaj Yayınevi çalışlarına da teşekkür ederim. Çalışma kapsamındaki bütün hatalar, şahsıma ait olup, yapılacak eleştiriler ile çalışmanın daha doyurucu bir boyuta ulaşacağına inancım tamdır.
Sanayileşme ve ekonomik kalkınma süreçlerini hızlandırmak isteyen gelişmekte olan ülke (GOÜ)lerde kamu altyapı ve özel sektör yatırımlarının finansmanı için ihtiyaç duyulan sermaye fonları, genellikle yurtiçi kaynaklarla karşılanamamaktadır. Gelişmekte olan ve az gelişmiş ülke (AGÜ)lerdeki kişi başına gelirin düşüklüğü, beraberinde yurtiçi tasarruf oranlarının da oldukça düşük seviyelerde kalmasına yol açmaktadır. Böyle bir yapıda GOÜlerin sanayileşme süreçlerini hızlandırmalarında dış kaynaklar, önemini giderek artırmaktadır. GOÜlerde kısa ve uzun süreli sermaye akımlarına oranla mal ve hizmet ihracatından elde edilen döviz gelirlerinin daha güvenilir ve öz kaynak niteliğinde olması, ülkelerin ekonomik ve buna bağlı olarak da siyasal bağımsızlığı açısından önem arz etmektedir. Mal ve hizmet ihracatından elde edilen döviz gelirlerinin, GOÜlerin ekonomik kalkınma süreçlerindeki önemi yanında, döviz gelirlerinin az sayıda ürün ihracatına dayanan bir yapıda değil de, çeşitliliği sağlanmış ve imalat sanayi ağırlıklı bir ihracat yapısından elde edilmesi, küresel dünya ticaretindeki gelişmelere karşı ülkelerin hazırlıklı olmaları adına da önem arz eder. Diğer bir deyişle az sayıda ilksel mal ihracatına dayalı AGÜlerdeki ekonomik büyüme süreçleri, ihracat yapısını çeşitlendirmiş ve/veya imalat sanayi ağırlıklı bir ihracat yapısına sahip GOÜlere oranla, daha istikrarsız ve yavaş bir gelişim sergilediği son dönem dünya örneklerinden açıkça görülebilmektedir. Örneğin işgücü yoğun ve il... tümünü göster