Hürrem Sultan

Yavuz Sultan Selim'in hayatta kalan tek oğlu olarak genç yaşında koca bir imparatorluğun başına geçen Sultan Süleyman… Hükümdarın tahtına ortak olmak için çırpınan nedimi, İbrahim… Sultan'ın gönlünü fethetmeyi başarmış Rus esir, Roxelana…

Tarihi belgeler esas alınarak kurgulanan bu romanda Muhteşem Süleyman namıyla tarihe geçen, büyük bir savaşçı olduğu kadar duygusal bir şair de olan Süleyman'ın, saltanatı boyunca aşkı, dostu ve devleti arasında kurmaya çalıştığı dengeyi, içeriden, Harem'den bakan bir gözle okuyoruz. Onu bir sultan, bir evlat, bir baba, bir şair ve karısına delice âşık bir eş olarak zamanın ve mekanın ötesine uzanan soluksuz bir serüvenin içinde tanıyoruz.

"Sarayında üç yüz kadın bulunduran ve binlercesini daha bulundurmaya da kadir olan genç Hükümdarın, Rusya'dan getirilmiş esir bir kıza ilk görüşte bu kadar bağlanması, başkalarını hayrete düşürse bile Hasodabaşı İbrahim'e şaşkınlık vermezdi. Zira o, Padişahın hudutsuz bir kudretten, her dilediğine ermekten, her istediğini yapmaktan, her aradığını bulmaktan bıkarak acze, ıstıraba susuz kaldığını, kolaylıklardan usanıp güçlükler aradığını çoktan sezmişti. Zeki gencin kanaatine göre, Padişahın Hürrem'e yanıp yakılması ve hele onu hemen kendine mal etmeyerek uzakta bulundurmak suretiyle ortaya suni bir ayrılık acısı koyması hep o ruhi sebepten, acı duymak ve güçlüklerle pençeleşmek ihtiyacından ileri geliyordu. Şu halde kendisine düşen vazife, Padişahın bu ruhi durumunu okşamak, hayali acılarını körüklemek, şimdilik uydurma olan aşkını beslemekti."

Yavuz Sultan Selim'in hayatta kalan tek oğlu olarak genç yaşında koca bir imparatorluğun başına geçen Sultan Süleyman… Hükümdarın tahtına ortak olmak için çırpınan nedimi, İbrahim… Sultan'ın gönlünü fethetmeyi başarmış Rus esir, Roxelana…

Tarihi belgeler esas alınarak kurgulanan bu romanda Muhteşem Süleyman namıyla tarihe geçen, büyük bir savaşçı olduğu kadar duygusal bir şair de olan Süleyman'ın, saltanatı boyunca aşkı, dostu ve devleti arasında kurmaya çalıştığı dengeyi, içeriden, Harem'den bakan bir gözle okuyoruz. Onu bir sultan, bir evlat, bir baba, bir şair ve karısına delice âşık bir eş olarak zamanın ve mekanın ötesine uzanan soluksuz bir serüvenin içinde tanıyoruz.

"Sarayında üç yüz kadın bulunduran ve binlercesini daha bulundurmaya da kadir olan genç Hükümdarın, Rusya'dan getirilmiş esir bir kıza ilk görüşte bu kadar bağlanması, başkalarını hayrete düşürse bile Hasodabaşı İbrahim'e şaşkınlık vermezdi. Zira o, Padişahın hudutsuz bir kudretten, her dilediğine ermekten, her istediğini yapmaktan, her aradığını bulmaktan bıkarak acze, ıstıraba susuz kaldığını, kolaylıklardan usanıp güçlükler aradığını çoktan sezmişti. Zeki gencin kanaatine göre, Padişahın Hürrem'e yanıp yakılması ve hele onu hemen kendine mal etmeyerek uzakta bulundurmak suretiyle ortaya suni bir ayrılık acısı koyması hep o ruhi sebepten, acı duymak ve güçlüklerle pençeleşmek ihtiyacından ileri geliyordu. Şu halde kendisine düşen vazife, Padişahın bu ruhi d... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Profil Resmi
8 puan

Çok fazla osmanlıca kelime var
okurken sık sık baydı

Profil Resmi
5 puan

dili biraz ağır


Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 360 sayfa
2011 tarihinde, Yakın Plan Yayınları tarafından yayınlandı


ISBN
6055535179
Dil
Türkiye Türkçesi

Etiketler: edebiyat, tarihi roman, roman

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Zahide gguneri2004 narçelen suyeşili
4 kişi

Okumak İsteyenler

beyzaaa emre3551
2 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski