Hayat Geçiyor, Sen Neredesin?

Nasıl bir çevreydi ki yaşadığı; iktidar, güç mücadelesi veriliyordu çevresinde. Evlerde, işlerde koltukların derisi sık sık değiştiriliyor, bilgisayar modelleri yenileniyor, cep telefonları aralıksız öttürülüyor, cila atılmış mafya yürüyüşleri yerleri tutuyor, uyuşturucu ile beslenen pazular duvarları yıkıyor, botokslu bakışlar çocukları deliyordu. Kıçı büyük, boyu uzun erkek arabaları yayaları çiğniyor, su gibi ezberlenmiş metinlerle bilgiçlik taslanıyordu. Kızım, oğlum sıfatlarıyla adam yerine konulmuyordu çalışanlar, cahil, dağlı tamlamasıyla yeriliyordu milletvekilleri, hırsız, dolandırıcı nitelemesiyle küçümseniyordu işadamları, hazır yiyici, doğuştan muhalif yakıştırmasıyla iki paralık ediliyordu işçiler. Değerli olan ne kalmıştı?Usta haberci Çiğdem Anadın özgün bir dil işçiliğiyle kurduğu metinler, zaman içinde insanı şaşırtan bir bilinmezliği, hayatı anlatmayı sürdürüyor. Hayat Geçiyor, Sen Neredesin? bu topraklarda yaşayan insanlara çeyrek yüzyıl içinde bir ülkenin nasıl da değiştiğini gösteriyor. İsmini kendi ruhuna kazımış Rüzgâr Sesinin, Ana Kraliçenin, Ateş Böceğinin ve Boğa Gücünün gölgeleri kent sokaklarına düşüyor Anadın kaleminde. Onlar hayattan aldıkları ve hayata verdikleri kadar var oluyorlar bu dünyada. Yollarını yitirdikleri metropol labirentlerinde ne kadar silkinip gelebilirlerse kendilerine, o kadar mümkün tutunmaları hayata. Biraz da bunun imkânsızlığı değil midir hayatın gerçeği? Çiğdem Anad, çoğumuzun susup kaldığı o sorulardan birini soruyor: Hayat Geçiyor, Sen Neredesin?

Nasıl bir çevreydi ki yaşadığı; iktidar, güç mücadelesi veriliyordu çevresinde. Evlerde, işlerde koltukların derisi sık sık değiştiriliyor, bilgisayar modelleri yenileniyor, cep telefonları aralıksız öttürülüyor, cila atılmış mafya yürüyüşleri yerleri tutuyor, uyuşturucu ile beslenen pazular duvarları yıkıyor, botokslu bakışlar çocukları deliyordu. Kıçı büyük, boyu uzun erkek arabaları yayaları çiğniyor, su gibi ezberlenmiş metinlerle bilgiçlik taslanıyordu. Kızım, oğlum sıfatlarıyla adam yerine konulmuyordu çalışanlar, cahil, dağlı tamlamasıyla yeriliyordu milletvekilleri, hırsız, dolandırıcı nitelemesiyle küçümseniyordu işadamları, hazır yiyici, doğuştan muhalif yakıştırmasıyla iki paralık ediliyordu işçiler. Değerli olan ne kalmıştı?Usta haberci Çiğdem Anadın özgün bir dil işçiliğiyle kurduğu metinler, zaman içinde insanı şaşırtan bir bilinmezliği, hayatı anlatmayı sürdürüyor. Hayat Geçiyor, Sen Neredesin? bu topraklarda yaşayan insanlara çeyrek yüzyıl içinde bir ülkenin nasıl da değiştiğini gösteriyor. İsmini kendi ruhuna kazımış Rüzgâr Sesinin, Ana Kraliçenin, Ateş Böceğinin ve Boğa Gücünün gölgeleri kent sokaklarına düşüyor Anadın kaleminde. Onlar hayattan aldıkları ve hayata verdikleri kadar var oluyorlar bu dünyada. Yollarını yitirdikleri metropol labirentlerinde ne kadar silkinip gelebilirlerse kendilerine, o kadar mümkün tutunmaları hayata. Biraz da bunun imkânsızlığı değil midir hayatın gerçeği? Çiğdem Anad, çoğumuzun susup kaldığı o sorulardan birini soruyor: Hay... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
975-289-175-6

Etiketler: deneme-inceleme

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski