Hatırat
Cemal Paşa
Cemal Paşanın, memleketin umumi siyasetiyle doğrudan doğruya iştigalim 23 Aralık 1913 tarihli hükümet darbesiyle başlar. Pek büyük bir kıymet ve ehemmiyete haiz olduğuna kâni olduğum İstanbul Muhafızlığını deruhte ettiğim bu tarihten itibaren memleketin umumi siyasetinde doğrudan doğruya amil olmaya başladığım için, hatıratıma bu tarihi başlangıç olarak aldım. dediği hadise, Sultan II. Abdül Hamidin haliyle sonuçlanan meşhur Babıali baskınıdır.
Talat ve Enver Paşalarla birlikte İttihat Terakkinin mahut üç paşasından biri olan Cemal Paşa, 22 Temmuz 1922de, Tifliste uğradığı suikast sonucu ölümüne kadar tam bir görev adamı olarak İkinci Meşrutiyetten Birinci Dünya Savaşına, Ermeni meselesinden Filistin ve Arap Sorununa, Balkanlardan Kafkaslara, ülkenin kaderini tayin eden bütün büyük hadiselerin içinde başrol oyuncuları arasında yeralmıştır.
İkinci Meşrutiyette İstanbul Muhafızlığı ve Nafia Nazırlığı, Birinci Cihan Harbinde Bahriye Nazırlığı ve 4. Ordu Kumandanlığı ile şüphesiz ki o, yirminci yüzyıl başlarındaki Türk tarihinin en önemli kişilerinden bir olmuştur.
Cemal Paşanın, memleketin umumi siyasetiyle doğrudan doğruya iştigalim 23 Aralık 1913 tarihli hükümet darbesiyle başlar. Pek büyük bir kıymet ve ehemmiyete haiz olduğuna kâni olduğum İstanbul Muhafızlığını deruhte ettiğim bu tarihten itibaren memleketin umumi siyasetinde doğrudan doğruya amil olmaya başladığım için, hatıratıma bu tarihi başlangıç olarak aldım. dediği hadise, Sultan II. Abdül Hamidin haliyle sonuçlanan meşhur Babıali baskınıdır.
Talat ve Enver Paşalarla birlikte İttihat Terakkinin mahut üç paşasından biri olan Cemal Paşa, 22 Temmuz 1922de, Tifliste uğradığı suikast sonucu ölümüne kadar tam bir görev adamı olarak İkinci Meşrutiyetten Birinci Dünya Savaşına, Ermeni meselesinden Filistin ve Arap Sorununa, Balkanlardan Kafkaslara, ülkenin kaderini tayin eden bütün büyük hadiselerin içinde başrol oyuncuları arasında yeralmıştır.
İkinci Meşrutiyette İstanbul Muhafızlığı ve Nafia Nazırlığı, Birinci Cihan Harbinde Bahriye Nazırlığı ve 4. Ordu Kumandanlığı ile şüphesiz ki o, yirminci yüzyıl başlarındaki Türk tarihinin en önemli kişilerinden bir olmuştur.
Değerlendirmeler
Ne kitabı okunmaz hale getiren ağdalı kelimelere boğuluyorsunuz ne de okuru aptal yerine koyan uyduruk cümlelerle karşılaşıyorsunuz. Son yıllarda okuduklarım içinde üslup bakımından en beğendiğim kitap bu oldu diyebilirim.
Paşa'nın olaylara bakışı, yaklaşımı, sunduğu çözümler gerçekten sizde hayranlık uyandırıyor. Birçok hatıratta gördüğümüz o kendini savunma halinden Paşa'da eser yok. Suriye'de araplara zulmettiği yönündeki söylentilere açıkça ve belgelerle cevap veriyor, Ermeni meselesi hakkında çok isabetli düşüncelerini yine belgelerle açıklıyor. Yaşadığı döneme her yönden ışık tutan bir eser olmuş.
Tek olumsuz yanı bazı bölümlerde peş peşe gelen belgeler kitabı biraz sıkıcı vaziyete sokuyor. Bunu da Paşa'nın muhteşem üslubu telafi ediyor zaten.
Baskı Bilgileri
Diğer baskılar
Benzer Kitaplar
Şu An Okuyanlar
Okumuşlar
|