Ey bîçâre ve sinekten daha âciz ve daha hakîr olan bedbaht!Bütün kâinatın gerek heyeti mecmuasıyla, gerekse zerreden güneşlere ve aralarındaki münasebetlere kadar her şeyiyle çıkardığı tarrakalarıyla isbât ettiği; Kuran-ı Kerimin, gerek külli heyetiyle gerekse sûre, âyet, kelime, uslûp ve tenâsübüyle ve bütün akılların dikkatlerini çeken en gür sedâsıyle irşâd ettiği;Rehber-i Azâm ve insan-ı ekmel olan Hz. MUhammed (sav)in, gerek hakîkâti Muhammediyesiyle, gerek bütün ibâdet , söz, fiil, hareket ve sükûnetleriyle, gerekse gösterdiği mucizeleriyle bütün asırların üzerine çıkarak en hoş nağmesiyle îlân ettiği;TEVHîD HAKİKATINISen necisin ki kabûl etmiyor ve şu kâinetın Celâl ve azâmet sahibi olan yegâne Yaratıcısını, Hâkimini ve Mâlikini tekzîbe yelteniyorsun.
Ey bîçâre ve sinekten daha âciz ve daha hakîr olan bedbaht!Bütün kâinatın gerek heyeti mecmuasıyla, gerekse zerreden güneşlere ve aralarındaki münasebetlere kadar her şeyiyle çıkardığı tarrakalarıyla isbât ettiği; Kuran-ı Kerimin, gerek külli heyetiyle gerekse sûre, âyet, kelime, uslûp ve tenâsübüyle ve bütün akılların dikkatlerini çeken en gür sedâsıyle irşâd ettiği;Rehber-i Azâm ve insan-ı ekmel olan Hz. MUhammed (sav)in, gerek hakîkâti Muhammediyesiyle, gerek bütün ibâdet , söz, fiil, hareket ve sükûnetleriyle, gerekse gösterdiği mucizeleriyle bütün asırların üzerine çıkarak en hoş nağmesiyle îlân ettiği;TEVHîD HAKİKATINISen necisin ki kabûl etmiyor ve şu kâinetın Celâl ve azâmet sahibi olan yegâne Yaratıcısını, Hâkimini ve Mâlikini tekzîbe yelteniyorsun.