Gün Ağarmasa

Celal, gece yarısı televizyonu kapatıp uyumak üzereyken, ekranda ansızın bir kepçenin bir binanın duvarını yıkmaya çalıştığını görür. Biraz daha dikkatli baktığında ise o binanın gençliğini geçirdiği cezaevi; duvarın da, içinde altı yıl kaldığı kendi koğuşunun duvarı olduğunu fark eder. Hayata dönüş operasyonu başlamıştır... Bellidir, upuzun bir gece olacaktır; ekran ölüm haberleriyle kanamaktadır. Korkunun yüzü gelir sonra, çaresizliğin ve özlemin yüzü. Sonra da cesaretle, savaşla, aşkla geçmiş günlerden kopup gelen bir hayaletler ordusu kuşatır geceyi. Derken bir sessizlik çöker ve karanlığın içinde bir yüreğin kıpırtısı duyulmaya başlar. Celalin gördüğü, ölümün kırbacıyla terbiye edilen bir ülkenin resmidir. Her kaybın şehitlik mertebesine çıkarıldığı, şiddetten soluk almaya fırsat bulamayan bir ülkenin fotoğrafı. Dibe vurmuş acılar, içe atılmış öfkeler, sadece ruhları ıslatmış gözyaşları, unutturulmaya çalışılan eski güzel günler ve bir zamanlar hayatı dönüştürmeye, tarihe yön vermeye cüret etmiş, şimdilerdeyse hayattaki ve tarihteki yerini arayan bir kuşak... Nihayet o sarsıcı soru: Nasıl bir insan olarak öleceğim? Cevabını sessizlikte bekleyen, yazıldığı geceyle aynı hızda geçivermişçesine yaşanan bir hayatın sorusudur belki de bu. Osman Akınhay, ölüme karşı hayata tutunmaya çalışan bu romanında, ortalama bir devrimci karakter üzerinden başarılı geri dönüşlerle, 78 kuşağının kabuk bağlamış yaralarını kaşıyarak, kendimizi kendi durduğumuz yerden anlamaya çalışıyor. Gün Ağarmasa, gündüzlerin geceyi bile fenerle aratacak kadar karanlık olduğu bir yerde ve anda atılan insani bir çığlık...

******

200ü aşkın kurban alan Hayata Dönüş Operasyonunun başladığı gecedir. Bir eski siyasi mahkum olan Celal, tam televizyonu kapatıp uyumak üzereyken, ekranda ansızın, cezaevinde beş yıl kaldığı koğuşun duvarının bir kepçeyle yıkılmakta olduğunu görür. Bir sessizlik çöker sonra. Karanlığın içinde bir yüreğin kıpırtısı duyulur. 76 yılının Siyasalı, puslu bir şehir olan Ankaranın sokakları ve mahallelerinde geçen devrimcilik yılları, ülkeye bir kabus gibi çöken 12 Eylül darbesi, Mamak, Çanakkale cezaevleri ve bir yanda ölüme yatanların acısı, öbür yanda bitimsiz bir aşkın hatırası arasında o sarsıcı soru: Nasıl bir insan olarak öleceğim? Gün Ağarmasa, ölümün kırbacıyla terbiye edilen bir ülkede, ortalama bir devrimci karakter üzerinden başarılı geri dönüşlerle, bir zamanlar hayatı kökten dönüştürmeye, tarihe yön vermeye cüret etmiş, şimdiyse hayattaki ve tarihteki yerini arayan 78 kuşağının kabuk bağlamış yaralarını kaşıyor.

******

Celal, gece yarısı televizyonu kapatıp uyumak üzereyken, ekranda ansızın bir kepçenin bir binanın duvarını yıkmaya çalıştığını görür. Biraz daha dikkatli baktığında ise o binanın gençliğini geçirdiği cezaevi; duvarın da, içinde altı yıl kaldığı kendi koğuşunun duvarı olduğunu fark eder. Hayata dönüş operasyonu başlamıştır... Bellidir, upuzun bir gece olacaktır; ekran ölüm haberleriyle kanamaktadır. Korkunun yüzü gelir sonra, çaresizliğin ve özlemin yüzü. Sonra da cesaretle, savaşla, aşkla geçmiş günlerden kopup gelen bir hayaletler ordusu kuşatır geceyi. Derken bir sessizlik çöker ve karanlığın içinde bir yüreğin kıpırtısı duyulmaya başlar. Celalin gördüğü, ölümün kırbacıyla terbiye edilen bir ülkenin resmidir. Her kaybın şehitlik mertebesine çıkarıldığı, şiddetten soluk almaya fırsat bulamayan bir ülkenin fotoğrafı. Dibe vurmuş acılar, içe atılmış öfkeler, sadece ruhları ıslatmış gözyaşları, unutturulmaya çalışılan eski güzel günler ve bir zamanlar hayatı dönüştürmeye, tarihe yön vermeye cüret etmiş, şimdilerdeyse hayattaki ve tarihteki yerini arayan bir kuşak... Nihayet o sarsıcı soru: Nasıl bir insan olarak öleceğim? Cevabını sessizlikte bekleyen, yazıldığı geceyle aynı hızda geçivermişçesine yaşanan bir hayatın sorusudur belki de bu. Osman Akınhay, ölüme karşı hayata tutunmaya çalışan bu romanında, ortalama bir devrimci karakter üzerinden başarılı geri dönüşlerle, 78 kuşağının kabuk bağlamış yaralarını kaşıyarak, kendimizi kendi durduğumuz yerden anlamaya çalışıyor. Gün A... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
975-297-066-4

Diğer baskılar


Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

bilalante
1 kişi

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski