Gece Hayatım

Her gündüz geceye hazırlıktır esasen. Gündüzleri dağ başlarında, akarsu kıyılarından, derin deniz diplerinden, uçsuz bucaksız vadilerden, hayatın külfetleri kadar nimetleriyle de harmanlanmış kent meydanlarından, modernizmle postmodernizm arasında giderek daralan bir alanda talan edilmiş işyerlerinden edindiğimiz çoğu gereksiz yüklerle tutarız gecenin yolunu. Gece, geniş kollarıyla güvenli bir sığınak olmuştur hep, ana rahmini hatırlatan bir taraf olması biraz da bundandır belki. Bindiğimiz mumdan kayıklar, gecenin ateşten dehlizlerinde erimek şöyle dursun, yepyeni varlık alanları edinir kendisine. Cahit Sıtkının, Gece bir sebep değil belki bir neticedir mısraının gerisinde yatan sır da muhtemelen buradadır.Ve aşklar, geceye yargılı su sarnıçlarıdır biraz da. Sızdırdıkları suyun mahiyeti değil, meziyeti belirleyecektir gecenin derinliğini ve o derinliğe aşina olması gereken aşklar, gündüzün hasarlarından kurtarabildikleri oranda kendilerini, onarabildikleri oranda kanayan yerlerini, yepyeni dirimlere dair yepyeni sözler verebilecektir birbirine. O derin sözlerin geceye ait olması bile başlı başına bir anlamlar manzumesidir zaten. Orada öylece durup bekler her biri bir suretten arta kalan aynalar, serinliği kendine yakıştıramayan saten çarşaflar ve ışıltılı bir ten...Yazarların yazdıkları kadar, belki ondan ziyade, yaşadıkları da ilgilendirir bizi. O hayatların, o yaşantıların geceye ait bölümü, daha bir mercek altındadır sanki. Düşlerin ve düşüşlerin eşlik ettiği geceler, okurun açmaya korktuğu veya sürekli ertelediği bir penceredir kimi zaman da Çünkü çiğ sahne ışıkları, yazıdan ve yazardan yana olmamıştır hiçbir zaman Misak-ı Milli sınırları dahilinde...Gece Hayatımı benzersiz kılan sadece ülkenin mevcut koşulları değil, o koşullara rağmen direnişin ve başkaldırının burcunda duran Adalet Ağaoğlunun cesaretidir de...

******

Gece Hayatım, ilk olarak 1991de yayımlandı ve büyük ilgi uyandırdı. Yazarın rüyalarını ve kâbuslarını anlattığı bu anlatı, üç ana başlık altında, altmış bir bölümden oluşuyor. Yazarın bilinçaltını okuma uğraşı, kitap boyunca toplumsal bellekten bireysel belleğe, bireysel bellekten toplumsal belleğe gidip gelen etkileşimler olarak sürüyor. Eleştiri ve özeleştirinin edebi bir anlatım kazandığı kitap, anı türünün vazgeçilmez kitapları arasında yer alıyor.Gerek Adalet Ağaoğlu edebiyatını, gerekse bir dönem Türk edebiyatının arka yollarını anlamak için iyi bir kaynak Gece Hayatım.

"Kısacası, belki de düşgücümün sınırlılığından, bütün bu rüyalar, karabasanlar gündüzleri de zihnimde öyle dipdiri yaşarken masa başına geçip yeni fantazyalar uydurmak benim hiç aklımdan geçmedi. Hoş zaten yazarak kurgulayabileceklerimin gece hayatımda yaşadıklarımdan daha tuhaf, heyecanlı, daha korkutucu, bunaltıcı, esrikleştirici ya da düşündürücü olacağından emin değilim. Ayrıca, bilimkurgusal bir şeylerin de peşine düşeceksem, bu alanda uydurduklarımın da benim egemenliğim altına gireceklerine inanıyorum. Buna karşın, gece hayatında gördüklerimizin, yaşadıklarımızın hangi gövdenin kılık kıyafeti olduğunu sormadan bulgulamak başlı başına bir merak konusu, bir keyif değil midir? Sabah uyandınız, gece rüyanızda çalışma odanızı basan bir düzine kadar Arap şeyhinin neyin nesi olabileceğini bulmaya çalışıyorsunuz. Yani rüyanızı tabire, iyiye kötüye yormaya başlıyorsunuz ve gece hayatınızın fantazyaları gündüzleri, günışığında yeniden üretiliyor böylece; yeni yeni boyutlar kazanıyor. Uyanıkken yaşananların yeniden yorumlanması, yorumlanarak yazılması bir roman, hikâye, şiir olabiliyor, korku filmlerine dönüşebiliyor, geleceğin habercisi kesilebiliyorsa, uykuda yaşananların günışığında yorumlanarak yazılışı neden aynı sonuçları doğurmasın ki? Üstelik bütün bunların bir gün, şurası burasıyla bir romanınızın, hikâyenizin içine çıkıp geleceğinden haberli değilsiniz. Bu çan çaldığında, yazar olarak işin içine burnunuzu sokuyor, gece hayatında olup bitenleri kitabına uyduruyorsunuz. Tabii o zaman da bu sizin gerçek gece hayatınız olmaktan çıkıyor. Gece hayatımızın serüvenleri, gündüz hayatımızın bir parçasıdır, demek istiyorum. Ya da tersidir, kimbilir?"

Her gündüz geceye hazırlıktır esasen. Gündüzleri dağ başlarında, akarsu kıyılarından, derin deniz diplerinden, uçsuz bucaksız vadilerden, hayatın külfetleri kadar nimetleriyle de harmanlanmış kent meydanlarından, modernizmle postmodernizm arasında giderek daralan bir alanda talan edilmiş işyerlerinden edindiğimiz çoğu gereksiz yüklerle tutarız gecenin yolunu. Gece, geniş kollarıyla güvenli bir sığınak olmuştur hep, ana rahmini hatırlatan bir taraf olması biraz da bundandır belki. Bindiğimiz mumdan kayıklar, gecenin ateşten dehlizlerinde erimek şöyle dursun, yepyeni varlık alanları edinir kendisine. Cahit Sıtkının, Gece bir sebep değil belki bir neticedir mısraının gerisinde yatan sır da muhtemelen buradadır.Ve aşklar, geceye yargılı su sarnıçlarıdır biraz da. Sızdırdıkları suyun mahiyeti değil, meziyeti belirleyecektir gecenin derinliğini ve o derinliğe aşina olması gereken aşklar, gündüzün hasarlarından kurtarabildikleri oranda kendilerini, onarabildikleri oranda kanayan yerlerini, yepyeni dirimlere dair yepyeni sözler verebilecektir birbirine. O derin sözlerin geceye ait olması bile başlı başına bir anlamlar manzumesidir zaten. Orada öylece durup bekler her biri bir suretten arta kalan aynalar, serinliği kendine yakıştıramayan saten çarşaflar ve ışıltılı bir ten...Yazarların yazdıkları kadar, belki ondan ziyade, yaşadıkları da ilgilendirir bizi. O hayatların, o yaşantıların geceye ait bölümü, daha bir mercek altındadır sanki. Düşlerin ve düşüşlerin eşlik ettiği geceler, ok... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Profil Resmi
3 puan

Bu kitabın amacı nedir anlayamadım.
Sadece rüyalarını analtıyor, tanıdığı bir ton insan ile birlikte.
bir yorum bile yok, mesela şundan etkilenmişim ,bilinçaltı falan muhabbet yok yani.


Baskı Bilgileri

218 sayfa


ISBN
9944884556

Diğer baskılar


Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

selim_kanka agkduman gosmik iruneach Kopelya
6 kişi

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski