Fresne-Canaye Seyahatnamesi 1573

Fresne Canaye Seyahatnamesi ilk kez 1625te bir seyahat anlatıları derlemesinde yer aldı. Tüccar ve hukukçu yetiştirmiş Parisli bir aileden gelen Philippe du Fresne 1551de doğmuştu. Fransanın İstanbul Büyükelçisi Noaillesin maiyetine girerek , onlarla birlikte İstanbula geldi.Burada her fırsatta halkın arasına karışan Canayenin İstanbulda gördüklerini, yaşadığı ilginç olayları günü gününe not ettiği, Venedike döndükten sonra yazdığı anlaşılıyor. Seyahatnamesinde, Ragusadan başlayıp İstanbula giden yol üzerinde karşılaştığı halkları titizlikle inceleyen Canaye, Bulgar kadınlarının saç biçimini, Pera sokaklarında dolaşanların giysilerini bile betimliyor. Konuk olduğu bir Rum düğününü, bir sünnet düğününü, esir pazarını, bayram şenliklerini, padişahın elini öpme törenini onun gözünden öğreniyoruz.Yapıtının değişik yerlerinde Edirne pazarı, Asya kıyıları kültürü gibi ticaret tarihiyle ilgili bilgilere de rastlıyoruz. Çok ilginç bir tarihte, hemen hemen İnebahtı bozgunundan iki yıl sonra, Türkiyeye gitme şansını elde eden Canaye, Sadrazam Sokollu Mehmed Paşanın yeniden yapılanma çalışmalarını da izliyor. Osmanlı ordusunun disiplini ve padişahın elindeki uçsuz bucaksız kaynaklar onu şaşkına döndürüyor. Hıristiyan kökenli vezirlerin Osmanlı İmparatorluğunu akıllıca yönettiğine tanık oluyor. Ancak, Türklerin sertliğine çok kızıyor, karılarını özel hapishanelere koyan, yabanıl hayvanlarını ise sokaklara başıboş bırakan insanları anlamıyor. Ne var ki, bütün bunlar onun Türklerde bulunan birçok iyi niteliği görmesini engellemiyor ve bu niteliklerin başında da, Hıristiyanlara özgü olduğu ileri sürülen bir erdem geliyor: Tanrı sevgisi.

Fresne Canaye Seyahatnamesi ilk kez 1625te bir seyahat anlatıları derlemesinde yer aldı. Tüccar ve hukukçu yetiştirmiş Parisli bir aileden gelen Philippe du Fresne 1551de doğmuştu. Fransanın İstanbul Büyükelçisi Noaillesin maiyetine girerek , onlarla birlikte İstanbula geldi.Burada her fırsatta halkın arasına karışan Canayenin İstanbulda gördüklerini, yaşadığı ilginç olayları günü gününe not ettiği, Venedike döndükten sonra yazdığı anlaşılıyor. Seyahatnamesinde, Ragusadan başlayıp İstanbula giden yol üzerinde karşılaştığı halkları titizlikle inceleyen Canaye, Bulgar kadınlarının saç biçimini, Pera sokaklarında dolaşanların giysilerini bile betimliyor. Konuk olduğu bir Rum düğününü, bir sünnet düğününü, esir pazarını, bayram şenliklerini, padişahın elini öpme törenini onun gözünden öğreniyoruz.Yapıtının değişik yerlerinde Edirne pazarı, Asya kıyıları kültürü gibi ticaret tarihiyle ilgili bilgilere de rastlıyoruz. Çok ilginç bir tarihte, hemen hemen İnebahtı bozgunundan iki yıl sonra, Türkiyeye gitme şansını elde eden Canaye, Sadrazam Sokollu Mehmed Paşanın yeniden yapılanma çalışmalarını da izliyor. Osmanlı ordusunun disiplini ve padişahın elindeki uçsuz bucaksız kaynaklar onu şaşkına döndürüyor. Hıristiyan kökenli vezirlerin Osmanlı İmparatorluğunu akıllıca yönettiğine tanık oluyor. Ancak, Türklerin sertliğine çok kızıyor, karılarını özel hapishanelere koyan, yabanıl hayvanlarını ise sokaklara başıboş bırakan insanları anlamıyor. Ne var ki, bütün bunlar onun Türklerde bulu... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
9786051050102

Etiketler: seyahatname

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

ironmarvin dreamtheater_81 kalantorxl
3 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski