Finans-Kapital ve Türkiye

Sevgi ve saygıdeğer arkadaşlarım,Hepinizi büyük acıyla selamlarım. Acımız nedir? 17nci yüzyılda Batılı kefereler Uyvar önünde, Estergon önünde Türk gibi diye korkarlar ve titrerlerdi. Şimdi öyle bir duruma geldik ki; Öğrenci yurdu önünde Türk gibi! diyecek aynı Batılı Efendi gavurların kıs kıs gülmelerine ve tırnaklarına tükürmelerine şahit oluyoruz. Acımız budur. Bu acı nedeniyle değerli vakitlerinizin 30 saniyesini bu acıyı protesto için susuş saniyeleri saymak istiyorum. * * *( Sol yumruklar havada 30 saniyelik saygı duruşu.)* * *Neden ve niçin bu duruma düştük?Bunun tek sözcükle karşılığı; Finans-Kapitalden, oluyor. Onun için bugünkü konumuzun, sanılabildiğinden çok [daha] fazla, son yüzyılın alınyazımızı temelinden ilgilendiren bir konu olduğunu belirtmek istiyorum.Finans-Kapital bizi bu hale getirmişse, onun içyüzünü burada elden geldiğince kısa olarak tartışmak görevimizdir. Bu tartışmaya girerken, metodolojik dedikleri tutulacak yol üzerinde iki şey söylemeden edemeyeceğim. Bu tartışmamız her şeyden önce bilim tartışması olacaktır. Bilim deyince... Sanıyorum çoğunluğumuz okur yazar taifesiyiz, kitabiyiz: Kitapta yazılanların bir araya gelmesini bilim saymak eğilimindeyiz. Oysa kitaptaki yazılanlar eğer olaylara uyarlarsa bilimdir. Olaya uymayan her yazı bilim dışıdır. Demek oluyor ki, biz burada bilimcil bir araştırma yaparken, kitapların yazdıklarına elbet eğileceğiz, gerekirse. Ama, esas olaylara bakacağız. Olaylara bakışın da gene tutulacak yol açısından ilginç bir yanı var. O karıştırıyor zaten zihnimizi en çok.Olaylar varlığın içinde: hayatta ve toplumda bir sebep-netice sıralanışı içindedir. Ve bu sıralanış: hiyerarşi, mertebeler zinciri güder. Kimi olaylar temel olaylardır. Kimisi ondan sonuç olarak: ikinci derece, üçüncü derece sonuç olarak çıkar. Olaylar bir mahşerdir, gerek varlıkta gerek toplumda içinden çıkılamayacak kaos gibi gözüken, birbirini tutmaz zannedilen bir kalabalıktır. Şu halde biz, olaylara baktığımız zaman, o kaos içinden olaycığı seçmek durumundayız. Temel olayı ele almak durumundayız.

Sevgi ve saygıdeğer arkadaşlarım,Hepinizi büyük acıyla selamlarım. Acımız nedir? 17nci yüzyılda Batılı kefereler Uyvar önünde, Estergon önünde Türk gibi diye korkarlar ve titrerlerdi. Şimdi öyle bir duruma geldik ki; Öğrenci yurdu önünde Türk gibi! diyecek aynı Batılı Efendi gavurların kıs kıs gülmelerine ve tırnaklarına tükürmelerine şahit oluyoruz. Acımız budur. Bu acı nedeniyle değerli vakitlerinizin 30 saniyesini bu acıyı protesto için susuş saniyeleri saymak istiyorum. * * *( Sol yumruklar havada 30 saniyelik saygı duruşu.)* * *Neden ve niçin bu duruma düştük?Bunun tek sözcükle karşılığı; Finans-Kapitalden, oluyor. Onun için bugünkü konumuzun, sanılabildiğinden çok [daha] fazla, son yüzyılın alınyazımızı temelinden ilgilendiren bir konu olduğunu belirtmek istiyorum.Finans-Kapital bizi bu hale getirmişse, onun içyüzünü burada elden geldiğince kısa olarak tartışmak görevimizdir. Bu tartışmaya girerken, metodolojik dedikleri tutulacak yol üzerinde iki şey söylemeden edemeyeceğim. Bu tartışmamız her şeyden önce bilim tartışması olacaktır. Bilim deyince... Sanıyorum çoğunluğumuz okur yazar taifesiyiz, kitabiyiz: Kitapta yazılanların bir araya gelmesini bilim saymak eğilimindeyiz. Oysa kitaptaki yazılanlar eğer olaylara uyarlarsa bilimdir. Olaya uymayan her yazı bilim dışıdır. Demek oluyor ki, biz burada bilimcil bir araştırma yaparken, kitapların yazdıklarına elbet eğileceğiz, gerekirse. Ama, esas olaylara bakacağız. Olaylara bakışın da gene tutulacak yol açısından ilgin... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
9757346101

Etiketler: iktisat

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

kileri guloz
2 kişi

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski