Winesburg, Ohio, çağdaş bir yalnızlığı küçük bir kasabada paylaşan, kendi bilinçlerinden/bilinçaltlarından ya da dışarıdan gelen engellemeler nedeniyle, kendilerine adım attıracak yaratıcı yönlerini kullanamadıkları için birbirlerine benzeyen insanların öyküsüdür. Onlar, çağdaş ucubelerdir; kendi çarpık koşullarının ve yalnız başlarına varoluşlarını keşfettikleri anların tutsağı olmuş kasabalılardır; bu, Sherwood Anderson öykülerinin konusunu oluşturmaktadır. Ancak yazar, ucubeleri bir yöntem olarak da kullanmak istemiştir. Modernist yazar, yabancılaşmış bir dünyayı anlatmak için ucubeyi kullanır; bu dünyanın doğasını damıtır ve çarpıklığın, temeldeki yaratıcılığı açığa çıkarabileceği biçimler üzerinde yoğunlaşır. Bu açıdan Winesburg öyküleri, geleneksel olay örgüsü ve nedensellik açıklamaları olmayan deneylerdir.
Winesburg, Ohio, çağdaş bir yalnızlığı küçük bir kasabada paylaşan, kendi bilinçlerinden/bilinçaltlarından ya da dışarıdan gelen engellemeler nedeniyle, kendilerine adım attıracak yaratıcı yönlerini kullanamadıkları için birbirlerine benzeyen insanların öyküsüdür. Onlar, çağdaş ucubelerdir; kendi çarpık koşullarının ve yalnız başlarına varoluşlarını keşfettikleri anların tutsağı olmuş kasabalılardır; bu, Sherwood Anderson öykülerinin konusunu oluşturmaktadır. Ancak yazar, ucubeleri bir yöntem olarak da kullanmak istemiştir. Modernist yazar, yabancılaşmış bir dünyayı anlatmak için ucubeyi kullanır; bu dünyanın doğasını damıtır ve çarpıklığın, temeldeki yaratıcılığı açığa çıkarabileceği biçimler üzerinde yoğunlaşır. Bu açıdan Winesburg öyküleri, geleneksel olay örgüsü ve nedensellik açıklamaları olmayan deneylerdir.