Hüseyin Atabaşın şiiri, tematik olarak, bir eşik şiirdir. İçeri de dışarı da neredeyse aynı ağırlıklı asılmıştır boynuna. Cazibe merkezi dışarıdır ama eteklerine içerinin yapıştırdığı, daha doğrusu içeriyle lekeli, içeriyle kışkırtılmış bir dışarıdır. Ama kimseyi incitmek istemediğinden kendi üstüne kapanmıştır, bir tür mecburiyet kapanması. Oysa Atabaşın şiiri kapalı değil, tam tersine, bir kitabının adında olduğu gibi saydam ve gizlidir. Bu durum, Atabaşın bütün hayatına, bütün ilişkilerine rengini veren inceliğinden gelir. O, bir geri çekilme, bir saygı ustasıdır. En yıkıcı, en yoğun duygu olan aşk bile karşısındakini ya da yanındakini rahatsız etmeme duygusu eşliğinde söylenmiştir. Toplumsal siyasal tarih de aşk duygusunun merceğinden geçerek varlık bulur onun şiirinde.
Hüseyin Atabaşın şiiri, tematik olarak, bir eşik şiirdir. İçeri de dışarı da neredeyse aynı ağırlıklı asılmıştır boynuna. Cazibe merkezi dışarıdır ama eteklerine içerinin yapıştırdığı, daha doğrusu içeriyle lekeli, içeriyle kışkırtılmış bir dışarıdır. Ama kimseyi incitmek istemediğinden kendi üstüne kapanmıştır, bir tür mecburiyet kapanması. Oysa Atabaşın şiiri kapalı değil, tam tersine, bir kitabının adında olduğu gibi saydam ve gizlidir. Bu durum, Atabaşın bütün hayatına, bütün ilişkilerine rengini veren inceliğinden gelir. O, bir geri çekilme, bir saygı ustasıdır. En yıkıcı, en yoğun duygu olan aşk bile karşısındakini ya da yanındakini rahatsız etmeme duygusu eşliğinde söylenmiştir. Toplumsal siyasal tarih de aşk duygusunun merceğinden geçerek varlık bulur onun şiirinde.