Dört Çariçe

Büyük Petronun, bu ileri görüşlü, reformcu hükümdarın ardından tahta kim çıkacaktır? Büyük Petro 1725te öldüğünde Rusya diken üstündedir. Soylu büyük aileler kendi aralarında uzlaşırken, iktidara yakın olanlar çeşitli entrikalar peşindedir. Rusyaya bir efendi aranmaktadır... Hanedandan biri olmalıdır bu kişi; uygun yaşta, özellikle de, herkese kendini kabul ettirecek ya da hiç kimseyi rahatsız etmeyecek biri. Ama nedense hep kadınlar üzerinde durulmaktadır. Sanki kadınlar tarafından yönetilmek, Rusyanın yazgısıdır. Ama ne kadınlar! İmparatorluğu otuz yedi yıl avucunun içinde tutan üç çariçe ve bir naibe: I. Katerina, Anna İvanovna, Anna Leopoldovna ve I. Yelizaveta. Bu kadınların her biri, şiddet düşkünü kişiliklerini, yasak aşklarını dengesizliklerini, acımasızlıklarını, en önemlisi de ölçü tanımaz hırslarını halka zorla kabul ettirecektir. Saray midesine düşkün vahşi hayvanlarla dolu bir arenadır. Bir çariçeden diğerine, sanki şehvet düşkünü, dengesiz ve cüretkâr bir ruh Rusyayı kasıp kavurmaktadır. Dengeler bir gece içinde değişebilir. Koca Rusya bu yüzden zaman zaman bocalar. Henri Troyat, bu altın ve buzla örülmüş sayflarda, Büyük Petronun ve 1761de tahta çıkan II. Katerinanın gölgesinde silinip giden, bu yüzden de çok az tanınan çariçelerin ve bu kadınların pençesindeki Rusyanın kaderini anlatıyor.

Büyük Petronun, bu ileri görüşlü, reformcu hükümdarın ardından tahta kim çıkacaktır? Büyük Petro 1725te öldüğünde Rusya diken üstündedir. Soylu büyük aileler kendi aralarında uzlaşırken, iktidara yakın olanlar çeşitli entrikalar peşindedir. Rusyaya bir efendi aranmaktadır... Hanedandan biri olmalıdır bu kişi; uygun yaşta, özellikle de, herkese kendini kabul ettirecek ya da hiç kimseyi rahatsız etmeyecek biri. Ama nedense hep kadınlar üzerinde durulmaktadır. Sanki kadınlar tarafından yönetilmek, Rusyanın yazgısıdır. Ama ne kadınlar! İmparatorluğu otuz yedi yıl avucunun içinde tutan üç çariçe ve bir naibe: I. Katerina, Anna İvanovna, Anna Leopoldovna ve I. Yelizaveta. Bu kadınların her biri, şiddet düşkünü kişiliklerini, yasak aşklarını dengesizliklerini, acımasızlıklarını, en önemlisi de ölçü tanımaz hırslarını halka zorla kabul ettirecektir. Saray midesine düşkün vahşi hayvanlarla dolu bir arenadır. Bir çariçeden diğerine, sanki şehvet düşkünü, dengesiz ve cüretkâr bir ruh Rusyayı kasıp kavurmaktadır. Dengeler bir gece içinde değişebilir. Koca Rusya bu yüzden zaman zaman bocalar. Henri Troyat, bu altın ve buzla örülmüş sayflarda, Büyük Petronun ve 1761de tahta çıkan II. Katerinanın gölgesinde silinip giden, bu yüzden de çok az tanınan çariçelerin ve bu kadınların pençesindeki Rusyanın kaderini anlatıyor.