Dokumacılar

Nobel Edebiyat Ödülü 1912 XIX. yüzyılın ortalarına doğru Almanya... Silezyada çuhalar ayaklanıyor. Yoksulluğa karşı bir savaş, bir direniş, bir özsavunma. Alman natüralizminin bir başyapıtı. Yazarına Nobel Edebiyat Ödülünü kazandıran bir oyun. Polisin yasakladığı, Prusya Parlamentosunun günlerce tartıştığı bir olay eser. Almanya 1848 Mart Devrimi öncesini yaşıyor. Vahşi kapitalizm. Liberalleşmeyle ve zanaatçılıktan sanayileşmeye geçişle işleri elinden alınan dokumacılar sefaletin kucağına itiliyor. İşveren, devlet ve kilise ittifakında sömürülen insanlar! Sefalet kol geziyor! Sırtına geçirecek bir gömleğe, ayağına geçirecek bir çarığa muhtaç garibanlar! At leşiyle açlıklarını bastıran yığınlar! Bulabilen için köpek etinin ziyafet yemeği olduğu, cezaevinin özgürlüğe yeğlendiği çaresizlik ortamı. Çağdaş gerçekçiliğin öncüsü Hauptmann, Schopenhauer merhameti sevgi olarak anlarken, sevgiyi merhamet olarak görür. Bu biçimdeki merhamet duygusu Dokumacıları yazmamın nedeni olabilir. Ama aynı derecede sosyal adalet düşüncesinin dürtüsü de diyor eseri için. Dokumacılar bir edebiyat eseri olmaktan öte, çağın büyük sorununun bizzat ramp ışıklarına çıkışıdır. Zengin yoksul karşıtlığının sarsıcı tabloları perde perde gözlerimizin önünde sergileniyor. İnsan yığınlarının açlığı, sefaleti ve çığlığı canlandırılıyor; yoksulluk ve çaresizlik, suskun ağzını açarak avazı çıktığı kadar bağırıyor! Sanat eyleme dönüşüyor! Okurken, olayların tanığı değil, bizzat yaşayanı oluyor insan.

Nobel Edebiyat Ödülü 1912 XIX. yüzyılın ortalarına doğru Almanya... Silezyada çuhalar ayaklanıyor. Yoksulluğa karşı bir savaş, bir direniş, bir özsavunma. Alman natüralizminin bir başyapıtı. Yazarına Nobel Edebiyat Ödülünü kazandıran bir oyun. Polisin yasakladığı, Prusya Parlamentosunun günlerce tartıştığı bir olay eser. Almanya 1848 Mart Devrimi öncesini yaşıyor. Vahşi kapitalizm. Liberalleşmeyle ve zanaatçılıktan sanayileşmeye geçişle işleri elinden alınan dokumacılar sefaletin kucağına itiliyor. İşveren, devlet ve kilise ittifakında sömürülen insanlar! Sefalet kol geziyor! Sırtına geçirecek bir gömleğe, ayağına geçirecek bir çarığa muhtaç garibanlar! At leşiyle açlıklarını bastıran yığınlar! Bulabilen için köpek etinin ziyafet yemeği olduğu, cezaevinin özgürlüğe yeğlendiği çaresizlik ortamı. Çağdaş gerçekçiliğin öncüsü Hauptmann, Schopenhauer merhameti sevgi olarak anlarken, sevgiyi merhamet olarak görür. Bu biçimdeki merhamet duygusu Dokumacıları yazmamın nedeni olabilir. Ama aynı derecede sosyal adalet düşüncesinin dürtüsü de diyor eseri için. Dokumacılar bir edebiyat eseri olmaktan öte, çağın büyük sorununun bizzat ramp ışıklarına çıkışıdır. Zengin yoksul karşıtlığının sarsıcı tabloları perde perde gözlerimizin önünde sergileniyor. İnsan yığınlarının açlığı, sefaleti ve çığlığı canlandırılıyor; yoksulluk ve çaresizlik, suskun ağzını açarak avazı çıktığı kadar bağırıyor! Sanat eyleme dönüşüyor! Okurken, olayların tanığı değil, bizzat yaşayanı oluyor insan.


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
975533312-6

Etiketler: tiyatro

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

utopya Oza Günyüzü yaprak çapulcu insan aden isyan
6 kişi

Okumak İsteyenler

falcetus dreamtheater_81
2 kişi

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski