Yeni Türkiye Devleti 23 Nisan 1920de Atatürkün önderliğinde, Ankarada Büyük Millet Meclisinin açılışı ile kuruluşunu tamam1amıştı. 29 Ekim 1923 tarihinde Anayasada yapılan bir tavzih değişikliği ile Devletin adı Türkiye Cumhuriyeti oldu. Bu tarih başlangıç alındığında içinde bulunduğumuz 2205 yılı Cumhuriyetin 82. Yıl dönümüdür.Kemalizm yada Atatürkçülük olarak adlandırılan ilke ve devrimlerle bütünü, akil ve bilimin öncülüğünde, modem bir devlet kurmak, çağdaş bir toplum yaratmak amacındaki özgün bir ideolojidir.Bu çağdaş Cumhuriyeti, baş1angıcından beri çeşit1i nedenlerle kabullenemeyen iç ve dış düşmanlar, daima varolmuştur. Ulu önder Atatürk, Büyük Söylevinde bunları aynntıları ile açık1amış, söylevin sonuç bölümünde, Cumhuriyeti Türk Gençliğine emanet ederken, bu tehlikenin üzeninde ısrarla durmuştur.Cumhuriyet karşıtı eylemler, 82 yıldır amacına ulaşamamıştır: Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ülkesi ye ulusu ile bir bütün olarak, bugüne kadar tum engelleri aşmasını bilmiştir. Bu başarının gizi, Atatürk ilke ve devrimlerinin çok sağlam ve tutarlı temeller üzerinde kurulmuş bulunmasıdır.Ancak, kabullenmek gerekir ki, bugün gelinen a~amada, irtica ve bolücülük, en büyük boyutu ile eyleme konu1muştur.Bu gidişi uygarca önlemenin tek yolu, Atatürk ilke ve devrimlerine sımsıkı sarılmak, halkımıza ve özellikle genç kuşaklara bu yaşamsa1 ilkeleri anlatmak ve özümsetmektir.Bu incelememde, Osmanlının son iki yüzyılından başlayarak, bugünlere varan süreçte, yaşama geçirilen ıslahat, yeniden yapılanma ve Devrim evrelerinin tarihsel boyutunda açıklamalarını yapmaya çalıştım.Bahir Mahzar ERÜRETN
Yeni Türkiye Devleti 23 Nisan 1920de Atatürkün önderliğinde, Ankarada Büyük Millet Meclisinin açılışı ile kuruluşunu tamam1amıştı. 29 Ekim 1923 tarihinde Anayasada yapılan bir tavzih değişikliği ile Devletin adı Türkiye Cumhuriyeti oldu. Bu tarih başlangıç alındığında içinde bulunduğumuz 2205 yılı Cumhuriyetin 82. Yıl dönümüdür.Kemalizm yada Atatürkçülük olarak adlandırılan ilke ve devrimlerle bütünü, akil ve bilimin öncülüğünde, modem bir devlet kurmak, çağdaş bir toplum yaratmak amacındaki özgün bir ideolojidir.Bu çağdaş Cumhuriyeti, baş1angıcından beri çeşit1i nedenlerle kabullenemeyen iç ve dış düşmanlar, daima varolmuştur. Ulu önder Atatürk, Büyük Söylevinde bunları aynntıları ile açık1amış, söylevin sonuç bölümünde, Cumhuriyeti Türk Gençliğine emanet ederken, bu tehlikenin üzeninde ısrarla durmuştur.Cumhuriyet karşıtı eylemler, 82 yıldır amacına ulaşamamıştır: Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ülkesi ye ulusu ile bir bütün olarak, bugüne kadar tum engelleri aşmasını bilmiştir. Bu başarının gizi, Atatürk ilke ve devrimlerinin çok sağlam ve tutarlı temeller üzerinde kurulmuş bulunmasıdır.Ancak, kabullenmek gerekir ki, bugün gelinen a~amada, irtica ve bolücülük, en büyük boyutu ile eyleme konu1muştur.Bu gidişi uygarca önlemenin tek yolu, Atatürk ilke ve devrimlerine sımsıkı sarılmak, halkımıza ve özellikle genç kuşaklara bu yaşamsa1 ilkeleri anlatmak ve özümsetmektir.Bu incelememde, Osmanlının son iki yüzyılından başlayarak, bugünlere varan süreçte, yaşama geçirilen ıslahat, ye... tümünü göster